DOLAR 38,3216 0.05%
EURO 43,7679 0.86%
ALTIN 4.086,63-0,29
BITCOIN 35661430,07%
İstanbul
11°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

5 okunma

Otomatik şanzımanlar neden yolda kaldı?

ABONE OL
24 Nisan 2025 17:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve yaşanan artçı depremlerin ardından İstanbul’da trafik yoğunluğu oluştu.

İBB’nin Trafik Yoğunluğu verilerine göre, depremin ardından İstanbul’da trafik yoğunluğu yüzde 75’e kadar çıkarken, bazı araçların da arızalanarak yolda kaldıkları görüldü.

Yaşanan arızaların elbette çeşitli sebepleri olmuş olabilir.

Fakat, birçok araç sahibinin araçlarında ‘şanzıman’ uyarısı alarak yolda kaldıklarını açıklamaları gözleri de otomatik şanzımanlara çevirdi.

SATILAN OTOMOBİLLERİN YÜZDE 92’Sİ ‘OTOMATİK’

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Türkiye’de 2024 yılında 980 bin adedi aşkın otomobil satışı gerçekleşti ve tüm zamanların rekoru kırıldı. Bu otomobillerin ise tam 897 bin 143 adedinde, yani yüzde 92’sinde otomatik şanzımanların bulunduğu açıklandı.

Rakamlar, otomatik şanzımanlı araçların artık geri dönülemez derecede tüketici tarafından kabulünü ortaya koyuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise, Türkiye yollarındaki araçların sayısını Aralık ayı sonu itibarıyla 31 milyon 301 bin 389 şeklinde açıkladı. Bu araçların yüzde 52’sini ise otomobiller oluşturdu. TÜİK verilerine göre, yollarda 16 milyondan fazla otomobilin dolaştığı söylenebilir. Her yıl yollara 800 binden fazla sıfır kilometre otomobilin çıktığı göz önüne alınırsa, trafikteki otomatik şanzımanlı araç sayısının da hızlı arttığı sonucuna varılıyor.

İşte bu yüzden, araçların motor gücünü tekerleklere ‘otomatik’ şekilde aktaran bu sistemleri daha iyi tanımak gerekiyor.

DÖRT FARKLI TEKNOLOJİ BULUNUYOR

Otomatik şanzıman sistemleri genel olarak dörde ayrılıyor.

Tork konvertörlü şanzıman olarak da bilinen tam otomatik şanzıman sisteminde, şanzımanda kullanılan hidrolik sistem, motordan gelen gücü şanzıman dişlilerine ve tekerleklere iletiyor. Bu sisteme sahip araçların vites geçiş hızları diğer otomatik şanzıman türlerine göre daha yavaş olsa da, kavrama yerine bir tork konvertörüne sahip olan bu şanzımanlar, düz ve otomatikleştirilmiş şanzımanlarda söz konusu olan debriyaj onarımları ve değişimlerini ortadan kaldırmaları ile biliniyor.

Tek kavramalı otomatik şanzıman sistemi ise, manuel bir şanzımanın otomatik olarak vites değiştirdiği bir sistem olarak tanımlanabilir. Tek kavramalı araçlar bazı markalar tarafından ‘yarı otomatik şanzıman’ olarak da tanımlanıyor. Yakıt tüketimini düşürmek amaçlı tasarlanan bu sistemde, tek bir baskı balata tüm vitesleri yönetiyor.

‘ÇİFT KAVRAMA’ NEDİR?

Günümüzde birçok otomobil üreticisi tarafından tercih edilen çift kavramalı otomatik şanzıman sistemleri ise, sundukları avantajların yanı sıra kullanıma bağlı olarak bazı sorunları da beraberinde getiriyor.

İşte, dün İstanbul trafiğinde yolda kalan araçların birçoğunda da bu sisteme sahip şanzımanların görev yaptığı belirtiliyor.

İşlevselliği ve performansı nedeniyle, diğer şanzıman türlerine göre daha yüksek maliyete sahip olan çift kavramalı otomatik şanzımanlar, tek ve çift dişli takımları için iki ayrı kavrama kullanıyor. Bu sayede vites geçiş hızında öne çıkan bu sistem, sarsıntısız bir vites geçişine de imkan sağlıyor.

Fakat, özellikle yüksek performanslı yada sıkışık trafikte çok sık vites değişimine maruz bırakılan bu şanzıman türü, aşırı ısınma eğilimi gösterebiliyor. Bu nedenle, soğutma sisteminin düzenli kontrolü ve bakımı özellikle bu şanzıman türünde büyük önem taşıyor. Ayrıca, kavrama diskinin zamanla aşınması, vites geçişlerinde kayma ve gecikme gibi sorunlara da neden olabiliyor.

KULLANIM TEKNİĞİ ÖMRÜNÜ UZATABİLİR

Hassaslığı sebebiyle, çift kavramalı otomatik şanzımana sahip olan araçların kullanımında bir takım teknikler bulunuyor.

Yapısı gereği 2’inci vitese hemen geçme eğilimi gösteren bu şanzımana sahip araçları, sıkışık trafikte manuel moda alıp kullanmak tavsiye ediliyor. Sıkışık trafikte bu şekilde bir kullanım ile aracın ilk kalkışının 1’inci vites ile mümkün olacağı aktarılıyor.

Ayrıca, yoğun trafikte şanzımanı viteste değil N konumunda bekletmenin de kavramanın ömrünü uzatarak, ısınmayı önleyebileceği verilen bilgiler arasında.

Üreticiler tarafından yapılan bir diğer kullanım tavsiyesi de, aracı özellikle eğimli yerlerde park ederken, önce P konumuna almak yerine, ilk önce park freni ile aracın yükünü alıp, sonrasında aracı P konumuna getirmenin daha sağlıklı olacağı şeklinde. Bu şekilde şanzımanın kullanım ömrünün de artacağı belirtiliyor.

‘SONSUZ ORANLI’

Günümüzde birçok otomobil markası tarafından tercih edilen bir diğer otomatik şanzıman türü de Sürekli değişken oranlı şanzıman (CVT) olarak öne çıkıyor.

Vites oranlarının sürekli değiştiği bir otomatik şanzıman olan bu sistem kimileri tarafından ‘sonsuz oranlı’ olarak da tanımlanıyor.

Aracın devri arttıkça diğer şanzıman türlerinde olduğu gibi bir vites değişimi yapmayan bu sistemde maksimum tork tekerlere iletilmiş olur. Bu da devrin sabit kalarak hızın artmasına yol açar.

Bu yönü ile diğer otomatik şanzıman türlerinden ayrılan CVT sistemi, sürüş keyfi olarak geride kalsa da ısınma gibi problemleri yaşatmaması ile biliniyor. CVT şanzıman sistemi günümüzde birçok hibrit araçta kendisine yer buluyor.

Sonuç olarak, bir otomobili satın alma noktasında nasıl ki içten yanmalı motor, hibrit yada elektrikli güç seçeneklerine göre karar veriliyorsa, kullanım alışkanlığına göre şanzıman türüne de karar verilmesi faydalı olabilir.

Eğer satın alınan otomobil içten yanmalı bir motor yada hibrit teknolojisine sahip ise, aracın üzerinde gelen şanzıman teknolojisini tanıyıp ona göre kullanmak ileride çıkabilecek yüksek maliyetli arızaları önleme noktasında etkili olacaktır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.