DOLAR 38,2608 0.12%
EURO 43,9237 -0.36%
ALTIN 4.215,980,17
BITCOIN 34841913,37%
İstanbul
17°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

22 Nisan 2025 Salı

Taşıta Sahip olmak mı, Paylaşım Esaslı Kiralamak mı Daha Avantajlı?

Taşıta Sahip olmak mı, Paylaşım Esaslı Kiralamak mı Daha Avantajlı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kış aylarını geride bıraktık. Önümüzde özellikle turizm bölgelerinde taşıt kullanım sıklığının artacağı aylar var. Kimimiz sahip olduğu, kimimiz de kiralık taşıtlarla karayolu trafiği içinde olacağız. Taşıt kiralama yönteminde giderek kısa dönem taşıt paylaşımının payı artıyorken yaz trafiğine katılmadan bu yazımı okumanızı öneriyorum.

Bir otomobil satın almak bireyler için büyük rakamlı bir parasal taahhüt aynı zamanda. Ama bu taahhüte girmeden de otomobili alıp ihtiyacınız kadar kullanmak ve bırakmak ta mümkün. Buna otomobil paylaşımı diyoruz. İster birkaç saat, ister günlük bazda kiralayıp işiniz bitince park etmeye uygun istediğiniz yere otomobili bırakmaktan söz ediyorum. Üstelik önceden ilgili ofislere gidip yetkililerle bürokratik işlemler yapmadan sadece dijital olan mobil uygulamaları kullanarak.

Mobil uygulama içinde ya kiralama şirketine ait taşıtlar ya da kişilere ait taşıtlar dijital olarak seçilebiliyor. Paylaşımın maliyeti saatlik veya günlük kullanıma göre değiştiği gibi, gidilecek mesafeye göre de değişiyor. Bazı uygulamalarda abonelik ücreti, bazılarında ise rezervasyon ücreti alınıyor. Taşıtta tüketilen yakıtın maliyeti genelde ücrete dahil oluyor.

Bu şartların gerçek hayatta ne anlama geldiğini kısaca açalım. Örneğin bir hafta sonu alışverişi için paylaşımlı otomobil aldınız. 10- 12 km kullandınız ve öğle yemeği için ailece bir restoranda durdunuz. Üç saat süre için bir B segment Hatchback otomobil sahibine yakıt dahil ortalama 1.100 TL (30 $) ödüyorsunuz. Ya da bir hafta sonu 300 km lik yol yaparak bir Crossover otomobille tatile gittiniz ve döndünüz. Ödeyeceğiniz bedel ortalama 8.200 TL (215 $) olabiliyor. Bu ortalama maliyet rakamlarını shell.com sitesinde daha detaylı bulmak mümkün.

Şimdi, otomobile sahip olmak mı yoksa paylaşmak yoluyla kiralamak mı daha avantajlı, bakalım.

İlk olarak, 2023 yılında racv.com.au tarafından yapılmış olan bir araştırma, baz bir B segment otomobilin haftalık işletme maliyetini 6.570 TL (172 $) olarak veriyor. Bunu yıllık 9.000 $ olarak alabiliriz. 2024 yılında ise https://newsroom.aaa.com/2024 sitesi yeni bir orta segment otomobilin yıllık işletme maliyetini 12.297 $ veriyor. Bu bedellerin hangisini alırsanız alın, yıllık birçok kez taşıt paylaşımı yapabilecek bir bütçe ortaya çıkıyor.

Aslında, sahip olduğumuz taşıtı çok sık kullanıyorsak sahiplenmek daha avantajlı olabilir. Ancak ortalama günde 1 saat kullanıp otoparklara bıraktığımız otomobillerimizi sahiplenmenin rasyonel olmayacağını bilmemiz gerekiyor. Yapılan mesafe olarak ta bakarsak yılda 15.000 km ye kadar kullanımda otomobili paylaşım uygulamalarından almak daha rasyonel çıkıyor. Bir çoğumuz önemli rakamlar ödeyerek taşıta sahip oluyoruz. Ek olarak kasko, MTV, yakıt gideri, otopark masrafı vb. gibi işletme giderlerine önemli ödemeler yapıyoruz.

Özellikle birkaç yıl içinde yollarda çokça görmeye alışacağımız sürücüsüz (otonom) taşıtlar kendiliklerinden yollarda dolaşacak. Yani biz kullanmayacağız. Taşıt kendiliğinden bizi götürecek. Tüm bu gelişmeler değerlendirildiğinde taşıtı neden sahiplenelim ki?

Sonuç olarak bundan böyle otomobil satın alıp sahiplenme alışkanlığımızı sorgulamak gerektiğini hatırda tutmanızı öneriyorum.

Devamını Oku

İkinci El Otomobil Almanın Tam Zamanı!

İkinci El Otomobil Almanın Tam Zamanı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“İkinci elde balon söndü, fiyatlar normale döndü” diyen Süleyman Yayla, “Reel olarak ciddi bir değer kaybı yaşandı. 2024 yılında yüzde 14’lük ikinci el fiyat artışına karşın enflasyon yüzde 45 olarak gerçekleşti. Bu da nominal artışlara rağmen reelde fiyatlarda gerileme yaşandığı anlamına geliyor” dedi. İkinci elde fiyatların geldiği dip seviyeye geldiğini vurgulayan Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın ise, “Bunun arkasında yüksek faiz – düşük kredi erişimi, sıfır araç kampanyaları, yüksek mevduat faizi ve tabi ki psikolojik bekleyiş gibi önemli sebepler var. Alıcılar pazarlık odaklı, satıcılar ise daha esnek fiyatlama yapıyor. Cardata olarak biz 2025’te 8-9 milyon ikinci el satışı bekliyoruz. Tabii kur ve enflasyon baskısı nedeniyle fiyatlar yeniden yükselebilir. Şu anda ikinci el için tam bir fırsat dönemi yaşanıyor diyebiliriz” diye konuştu.
 
Güncel veriler ışığında pazarı değerlendiren, otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata, nisan ayı itibariyle 2025 yılı değerlendirmesi ve yıl sonu beklentilerini paylaştı. İkinci elde fiyatların son 6 aydır yatay seyrettiğini söyleyen Cardata İş Geliştirme Direktörü Süleyman Yayla, “Mart-Nisan 2025 arası otomobil ve SUV’larda yüzde 4, hafif ticari araçlarda ise yüzde 3 düşüş gözlemlendi. Aynı dönemde ikinci el araç fiyatları ise genel ortalamada yüzde 1,5 gerilemiş durumda. İkinci elde fiyatlar için tam anlamıyla balon söndü, fiyatlar normale döndü diyebiliriz. Reel olarak ciddi bir değer kaybı yaşandı. 2024 yılında yüzde 14’lük ikinci el fiyat artışına karşın enflasyon yüzde 45 olarak gerçekleşti. Bu da nominal artışlara rağmen reelde fiyatlarda gerileme yaşandığı anlamına geliyor” dedi.
 
Sıfır araç kampanyaları etkili oldu!
 
Nisan verilerinin ikinci el otomobil piyasasındaki durağanlığı gözler önüne serdiğini ifade eden Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın ise, ikinci el araç fiyatlarının dip seviyede olduğunu, piyasada ise bekleme psikolojisinin hâkim olduğunu kaydetti. Yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 1,5 milyon ikinci el otomobilin satıldığını ifade eden Hüsamettin Yalçın, “İkinci elde fiyatların geldiği dip seviye dikkat çekici. Fiyatlardaki bu durağanlığın birkaç nedeni var. Temel nedenler arasında yüksek faiz-düşük kredi erişimi ilk sıralarda yer alıyor. Taşıt kredisi maliyeti arttı ve tüketiciler krediye ulaşmakta zorlandı. Ayrıca sıfır araç kampanyaları da bir diğer önemli etken. Markalar, bu dönemde yaptığı agresif kampanyalarla alıcıyı sıfır araçlara yöneltti. Yüksek mevduat faizi sebebiyle parası olan tüketici aracı değil, bankayı tercih etti ve bu da bir diğer etken olarak sayılabilir. Ve tabi ki psikolojik bekleyiş fiyatlarda önemli bir etki gücüne sahip. Fiyatlar daha da düşer algısı, özellikle ikinci elde alımları erteledi” diye konuştu
 
İkinci elde fırsat dönemi yaşanıyor!
 
İkinci el otomobil pazarında ortalama ilan süresinin 40 güne kadar uzadığını vurgulayan Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, şöyle devam etti: “Alıcılar pazarlık odaklı, satıcılar ise daha esnek fiyatlama yapıyor. 1-3 yaş arası ekonomik, düşük hacimli araçlara ilgi devam ediyor. Yatırım amaçlı alımlar ise durma noktasında, sadece gerçek ihtiyaç sahipleri kaldı. Yılın geri kalan döneminde ikinci el otomobil satışlarının artabileceğini öngörüyoruz. Cardata olarak biz 2025’te 8-9 milyon ikinci el satışı bekliyoruz. Kredi koşulları iyileşmesi durumunda bekleyen talep devreye girecektir. Tabii kur ve enflasyon baskısı nedeniyle fiyatlar yeniden yükselebilir. Şu anda ikinci el için tam bir fırsat dönemi yaşanıyor diyebiliriz.”
 

Devamını Oku

Nissan Türkiye, Townstar ile hafif ticari araç pazarına girdi

Nissan Türkiye, Townstar ile hafif ticari araç pazarına girdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nissan Türkiye, yeni nesil kompakt Hafif Ticari Aracı (HTA) olan yeni Townstar’ı İstanbul’da gerçekleşen lansman etkinliğinde tanıttı. İçten yanmalı (benzinli) motorla çalışan versiyonlarına ek olarak tamamen elektrikli bir versiyona da sahip olan Townstar’la birlikte Nissan Türkiye hafif ticari araç pazarına geri döndü. Benzinli ve elektrikli panelvan versiyonunun yanı sıra elektrikli kombi versiyonu ile Nissan’ın teknolojik ticari ürünü olan yeni Townstar, 20’den fazla teknoloji sunarak hafif ticari araç pazarında önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor.
Nissan’ın yeni modeli Townstar’ın tamamen elektrikli versiyonu müşteri ihtiyaçlarını karşılamak üzere optimize edildi. Geliştirilmiş 45kWh batarya, ileri teknoloji ve düşük işletme maliyetleri ile elektrikli Townstar, verimli ve sürdürülebilir bir mobilite çözümü sunuyor.
Nissan Türkiye Genel Müdürü ve Bağımsız Pazarlardan Sorumlu Avrupa Başkan Yardımcısı Charbel Abi Ghanem, “Nissan markası olarak ticari araç segmentine iddialı bir şekilde giriyoruz.  Panelvan gövde tipinde benzinli ve elektrikli, kombi gövde tipinde ise sadece elektrikli olmak üzere 3 farklı versiyonu ile tüm ticari araç kullanıcılarına hitap edecek olan yeni Nissan Townstar, ergonomik tasarımı ve benzersiz teknolojileri ile müşterilerimizin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak Türkiye’de önemli bir oyuncu olacak” dedi.
Abi Ghanem sözlerine şöyle devam etti: “Hafif Ticari Araçlar küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir işten çok daha fazlası; insanların geçim kaynaklarını, hayallerini ve tutkularını temsil ediyor. Günümüzün zorlu ekonomisinde büyük ve küçük işletmelerin, kendilerini daha rekabetçi kılabilmek ve operasyonlarını optimize edebilmek adına etkili ve sürdürülebilir çözümler bulmaları gerekiyor. Nissan Townstar; barındırdığı teknolojik özellikler, düşük yakıt maliyeti, dayanıklılığı ve Nissan markasının gücü ile müşterilere güven sunacak.”
İki farklı güç aktarma versiyonu ve optimum verimlilik
Şehir içi kullanımlarda optimum verimlilik ve çok yönlülük için geliştirilen yeni Nissan Townstar, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için van ve kombi (binek) versiyonlarında iki farklı güç aktarma sistemi çözümü sunuyor.
Nissan Townstar’ın, en son Euro 6d emisyon düzenlemeleriyle tam uyumlu olan, 130 HP ve 240 Nm tork üreten 1.3 litrelik benzinli motor seçeneği eşit ölçüde güç ve verimlilik sunuyor. Öte yandan, Nissan’ın elektrikli araç uzmanlığı ile desteklenen tamamen elektrikli yeni Townstar ise, van ve kombi versiyonlarda 45kWh batarya ve ileri teknolojiye sahip. Elektrikli versiyonda akıllı enerji yönetimi ve etkili batarya termal soğutmasını tek bir araçta yer alıyor. Townstar’ın elektrikli kombi versiyonu 245 Nm tork ve şehir içinde 382 km’ye kadar menzil sunuyor.
Son teknoloji güvenlik ve bilgi-eğlence teknolojileri bir arada
Nissan’ın gelişmiş teknolojilerinin ticari araç dünyasına taşıyıcısı olan yeni Nissan Townstar, 20’den fazla teknolojik özelliği bir arada sunarak segmentinde öne çıkıyor.
Çok çeşitli güvenlik teknolojileri ile Akıllı Kör Nokta Uyarı Sistemi ve Şerit Takip Asistanı gibi gelişmiş sürücü yardım özelliklerini bir arada sunan yeni Nissan Townstar, direksiyon başında güven verici ve kendinden emin bir sürüş deneyimi taahhüt ediyor. Yaya ve Bisikletli Algılama özellikli Akıllı Acil Frenleme, Otomatik Park Asistanı ve Adaptif Hız Sabitleyici özellikleri yeni Nissan Townstar’ı segmentinde rakiplerinden ayırıyor.
Nissan’ın, segmentinde bir ilk olma özelliğini taşıyan Akıllı Çevre Görüş Sistemi de Townstar’la kullanıcıların beğenisine sunuyor.  Bir dizi kamera kullanan bu son sistem, aracın etrafındaki alanın 360 derecelik genel görünümünü göstererek sürücülere şehir içinde park ederken kolaylık sağlıyor.
Tamamen elektrikli yeni Nissan Townstar’ın kullanıcıları yenilikçi sürüş destek sistemlerinin de keyfini çıkarıyor. Otoyol sürüşünde sürücüleri destekleyen bu özellik, aracın öndeki aracı takip ederek otomatik olarak tam duruşa geçmesini ve hızlanmasını sağlamanın yanı sıra hafif bir virajda bile şeritte ortalanmasını sağlıyor.
Araç içi Acil Çağrı Sistemi, kablosuz Apple CarPlay®/Android Auto™ ve kablosuz telefon şarjı gibi kullanışlı özellikler de kullanıcıların günlük hayatlarını kolaylaştırıyor.
Bu bağlantılı hizmetler, tamamen elektrikli yeni Nissan Townstar’da sürücünün önündeki 10 inçlik dijital gösterge paneline bağlı 8 inçlik bir dokunmatik ekran aracılığıyla bulunuyor.
Gelişmiş iç ve dış tasarım
Alliance CMF-C platformu üzerine inşa edilen yeni Nissan Townstar, kalite ve işlevsellik göz önünde bulundurularak sıfırdan inşa edildi.
Yeni Nissan Townstar’ın van versiyonu, şehir içi dar park alanları için standart olarak sunulan geri görüş kamerasının yanı sıra çok yönlülük, rahatlık ve nakliye için hacim arayan KOBİ’ler, filolar ve belediyeler gibi tüm müşterilerin ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde karşılamak üzere geliştirildi.
Nissan Townstar’ın kombi versiyonu, beş kişilik yolcu kapasitesi ile 775 litreye kadar çıkan geniş akıllı depolama seçenekleriyle sık seyahat eden ailelere de hitap ediyor. Rafine koltuk ve kapı kaplamalarından modern orta konsol ve gösterge paneli kaplamasına kadar, yeni Nissan Townstar’ın kabini kullanıcılarını binek otomobil benzeri bir konforla karşılıyor.
Tamamen elektrikli yeni Townstar, Ariya modelinin estetiğinden esintiler taşıyor. Standart olarak sunulan LED farlar modelin imzası niteliğindeyken, aerodinamik ön ızgara karışık Kumiko desenine ve içerisine gündüz LED’leri entegre edilmiş V motion motiflerine sahip.
Aynı şekilde, tamamen yeni Townstar’ın benzinli versiyonu, birbirinin içine geçen bir desene sahip ızgarası sayesinde keskin ve dinamik bir görünümle öne çıkıyor. Benzinli versiyona ayrıca ön tampon ve ön tekerlekler etrafındaki hava akışını optimize etmek için “hava perdeleri” de entegre edildi. Böylece yakıt tüketimi de optimize edilmiş oldu.
Her koşula uygun çözüm ortağı
Çok yönlü konfigürasyonlara sahip yeni Nissan Townstar, güvenilir, konforlu ve verimli bir çözüm ortağı olarak kapsamlı bir şekilde tasarlandı.
 
İki farklı şasi seçeneği ile sunulacak olan van versiyonu, L1 kısa şasi versiyonunda 3.3m³-3.9m³ kargo kapasitesi sunarken L2 uzun şasi versiyonunda sahip olduğu 4,4 m³-4,9 m³ kargo kapasitesi ile üst segment ticari araçlara yakın hacmi ile iddialı bir duruş ortaya koyuyor.
 
Nissan Townstar Van L2, 4910 mm’lik artırılmış uzunluğa sahipken hareketli ara bölme ile 4,9m3 taşıma kapasitesine ulaşan kargo alanına sahip olan yeni kompakt van, iki Euro palet ve 845 kg’a kadar yükü kolaylıkla taşıyabiliyor. Güçlü güç aktarma organları aracın her işletmenin özel gereksinimlerine uyum sağlayarak 1.500 kg çekme kapasitesi sunmasına olanak tanıyor.
Van versiyonu, çift taraflı büyük sürgülü kapıları ve 180 derece genişlikte ve 60/40 oranında açılabilen arka kapıları sayesinde pratik yükleme imkânı sağlarken akıllı depolama çözümleri ve araç içi ofis ekipmanları için özel bir alan da içeriyor.
Segmentinde bir ilk, 5 yıl veya 160.000 km garanti
Nissan, hafif ticari araç ürün gamında, Townstar’ın elektrikli versiyonu için 8 yıl veya 160.000 km batarya garantisi sunarken, sektöründe bir ilke imza atarak, van 5 yıl veya 160.000 km araç garantisinden yararlanma imkânı tanıyor. Nissan böylece kalite ve güvence sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit ediyor.
Nissan Townstar EURO NCAP “Altın” derecesi aldı
Nissan, araç güvenliği konusunda standartları belirlemeye devam ederken Akıllı Çarpışma Önleme Sistemi ve Acil Frenleme, Akıllı Çevre Görüş Sistemi, Akıllı Kör Nokta Uyarısı gibi çok çeşitli gelişmiş sürüş yardımı ve güvenlik özelliklerine sahip Townstar EuroNCAP tarafından en yüksek ikinci güvenlik derecesi olan “Golden Safety” ile derecelendirildi. Euro NCAP Nissan Townstar’ın bu kategorideki performansının mükemmel olduğunu belirtti.
 
Yeni Nissan Townstar’ın donanım seçenekleri ve lansmana özel fiyat listesi
Yeni Nissan Townstar Van 2025MY Fiyat Listesi
(21 Nisan 2025)
 
Versiyon İsmi
Tavsiye Edilen Anahtar Teslim Liste Fiyatı
1.3 DIG-T 130PS 6MT L1 Visia
999.900 TL
1.3 DIG-T 130PS 6MT L2 Visia
1.149.900 TL
1.3 DIG-T 130PS 7DCT L2 Visia
1.249.900 TL
1.3 DIG-T 130PS 7DCT L2 Tekna
1.314.900 TL
EV L1 Tekna+
1.829.900 TL
EV L2 Tekna
1.809.900 TL
Çift kayar kapı opsiyonu fiyat farkı 15.000 TL’dir.
 
Camlı görüş paketi opsiyonu fiyat farkı 15.000 TL’dir.
 
Hareketli ara bölme opsiyonu fiyat farkı 15.000 TL’dir.
 
 
 
Yeni Nissan Townstar Combi 2025MY Fiyat Listesi
(21 Nisan 2025)
 
Versiyon İsmi
Tavsiye Edilen Anahtar Teslim Liste Fiyatı
EV Designpack
1.879.900 TL
EV Platinum
1.919.900 TL
 

Devamını Oku

Türkiye’de yılın otomobilinde son viraj dönülüyor

Türkiye’de yılın otomobilinde son viraj dönülüyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de yılın otomobili 2025 seçimleri tam gaz devam ediyor. Bu sene artık sadece içten yanmalı modeller değil elektrikli versiyonlar da dikkat çekiyor. Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD), tarafından bu yıl 10’uncu kez düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçimi için finale kalan 7 model açıklandı.

Türkiye’de yılın otomobili 2025 seçimleri tam gaz devam ediyor. Bu sene artık sadece içten yanmalı modeller değil elektrikli versiyonlar da dikkat çekiyor. Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD), tarafından bu yıl 10’uncu kez düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçimi için finale kalan 7 model açıklandı. Türkiye otomotiv sektöründe gelenekselleşen yarışma, otomotiv konusunda uzman gazetecilerden oluşan OGD üyelerinin yaptığı seçimle belirleniyor. Bu uzman gazetecilerin yaptığı oylama sonucu, Şubat 2024 ile Şubat 2025 arasında Türkiye otomobil pazarında satışa sunulan yeni modeller arasından yapılan değerlendirme sonucu belirlenen 42 aday arasından belirlenen 7 finalist model şu şekilde sıralandı; “BYD Seal U, Jaecoo 7, Kia EV3, MINI Countryman, Opel Grandland, Peugeot 3008 ve Renault Duster.”

Yılın basın lansmanı da oylanacak

Kazanan otomobil Haziran ayında düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak. Türkiye’de Yılın Otomobili ödülünün yanı sıra “Yılın Tasarımı”, “Yılın İnovasyonu”, “Yılın Basın Lansmanı” ve “Yılın Premium Otomobili” kategorilerinde de ödüller sahiplerini bulacak. OGD Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Sandık, “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçiminin 10’uncu yılında da her yıl olduğu gibi merakla beklenen bir yarışmaya sahne olduğunu belirterek “Çekişme ve heyecana sahne olacak bir yarışma daha bizleri bekliyor. Ayrım yapmadan hepsi birbirinden kaliteli ve her açıdan değerli otomobiller arasında seçim yapmak için üyelerimizin çok zorlanacağını biliyorum. Bu yarışma sektörümüzün gelişimine büyük katkı sunmaktadır” diye konuştu.

Devamını Oku

Artık sadece elektrikli politikası bitti

Artık sadece elektrikli politikası bitti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elektrikli araçlarda karlılık oldukça düşük. Bu yüzden üreticiler sadece elektrikli araç üretip daha az kazanmak istemiyorlar. Bu yüzden alternatif yakıt tarafına oldukça sıcak bakılıyor. Hatta yeni benzinli otomobilleri bile en az elektrikliler kadar çevreci olması için yoğun mesai harcanıyor. Artık çeşitliliğin olduğunu söyleyen OSD Başkanı Eroldu, “Yalnız elektrikli yapalım politikasından geri adım atıldı. Çünkü burada kârlılık yok” dedi.

ALİ YILDIRIM

Elektrikli araçlarda karlılık oldukça düşük. Bu yüzden üreticiler sadece elektrikli araç üretip daha az kazanmak istemiyorlar. Bu yüzden alternatif yakıt tarafına oldukça sıcak bakılıyor. Hatta yeni benzinli otomobilleri bile en az elektrikliler kadar çevreci olması için yoğun mesai harcanıyor. Artık çeşitliliğin olduğunu söyleyen Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, “Yalnız elektrikli yapalım politikasından geri adım atıldı. Çünkü burada kârlılık yok” dedi. Avrupa verdiği teşviği kaldırdı. Elektrikli araç satışlarında büyüme hız kesti. Böylece fabrikalarda alternatif kapasite oluştu. Aynı zamanda markalar da karlılıktan dolayı elektrikli araç üretimine çok da sıcak bakmamaya başladı. OSD Başkanı Eroldu “Markalar da yalnız elektrikli yapalım veya yalnız elektrikli hibrit yapalım politikalarından geri adım attılar. Yani otomotiv sanayicileri karlı alanlara yatırım yapmak zorunda. Yani kârsız alana yatırım yapmanın anlamı yok” diye konuştu.

Herkes içten yanmalı motorları tutmaya çalışıyor

Elektrifikasyonla birlikte faz farklarının büyüyeceğini anlatan Cengiz Eroldu, faz farklarının yayılacağını göreceklerini ifade etti. Artık markaların yalnız elektrikli ve hibrit yapmak istemediklerini anlatan Eroldu, “Bu politika vardı ama artık geri adım atıldı. Şimdi bugün herkes aslında içten yanmalı motorları tutmaya çalışıyor. Her gün görüyoruz markaların yeni teknolojili benzinli motorları geliştirdiğini. O yüzden artık ürünler üçlü çıkıyor. İşin içinde muhakkak elektrikli var evet bu bir gerçek. Ama bunun yanında hibrit de olacak içten yanmalı (ICE) motorlar da olacak. Yani şimdi herkes buna dönmeye çalışıyor şu anda. Full elektrikli ve hibrit olanların yanına ICE’ı koyma yani benzinliyi koymaya çalıştığını görüyoruz. Yani bugün Türkiye pazarında bile markaların neredeyse birçoğunun üçlü opsiyonu var artık” ifadelerini kullandı.

Hibritte avantaj yok tercihler benzinliden yana

Türkiye’ye de değinen Eroldu, sadece hibrit motorlu araçlarda bir vergi avantajının olmadığını paylaştı. Bu yüzden müşterinin benzinli istediğini anlatan Eroldu şöyle devam etti: “Yani o fiyat farkını ödemek istemiyor. Ne oluyor ya firma yani hibrit ve benzinliyi yakın fiyatlara getirip kârından feragat ediyor satabilmek için yoksa benzinli satılıyor. Otomotiv sanayicileri karlı alanlara yatırım yapmak zorunda. Şu anda kârlı alanlar Avrupa’da da Türkiye’de de içten yanmalılar.”

İki seçenek arasında büyük fiyat farkı var

Cengiz Eroldu, “Yani içten yanmalıyla hibrit arasında büyük bir fiyat farkı var. Çünkü arabanın içine iki motor koyuyorsunuz, batarya koyuyorsunuz yani onların karşılığını almıyor ki müşteri yani sonuçta. Yani yakıt tasarruf olarak görmüyorlar. Yani o açıdan da zaten müşterinin kabul etmesi lazım” dedi. Müşteriye bir şeyi zorla kabul ettirmenin mümkün olmadığını anlatan Eroldu, çevre için bunun önemli olduğuna da değindi. Eroldu şunu anlattı: “Tabii ki çevre de önemli ama ya biz benzinli motorları o kadar çevreci yapacağız ki yani hibrite yakın bir performans çıkaracak bunlar, o da bir çözüm olabilir. Belli markalar oraya doğru gidiyorlar sonuçta.”

Üretim 3 milyona yaklaşacak

Otomotiv sanayisinde önemli yatırımların gündeme geldiğini ifade eden Cengiz Eroldu, bunun olumlu yansımalarını bu sene içinde göreceklerini anlattı. Bunun kapasitelere de etkisi olacğaını aktaran Eroldu, “2.2 milyonun üzerine 175 bin adedi Togg, bu iki yeni fabrikanın da (BYD ve Chery) 150 biner veya 200 biner olduğunu varsayarsak da 300-400 bin daha ilave gelecek bunun üzerine, bu da demekki bizi 2.7-2.8 milyon gibi çok ciddi bir kurulu kapasiteye götürecek. Tabi hedefimiz de bu kurulu kapasiteyi ne kadar doldurabiliriz. Çünkü gerçekten de otomotiv sanayisinin Türkiye rakamlarında, ekonomisinde çok ciddi bir payı var” diye konuştu.

Kamyon satışları ve kapasite düşüyor bu iyi değil

İç pazardaki yerli payının geçen sene rakamlarına paralel devam ettiğine dikkat çeken Cengiz Erdoldu, şunları anlattı: “Kapasite kullanımımız da mart ayında yüzde 70, ilk 3 ayda ise yüzde 65 mertebesinde. Dolayısıyla kötüleşmiyor, sabit bir şekilde devam ediyor ama burda tabi özellikle kamyon ve traktör gruplarında kapasite kullanımının kötüleştiğini görüyoruz. Kamyonda yüzde 78’den yüzde 47’ye ki bu ağırlıklı olarak ihracat pazarları. Bu da iyi bir sinyal değil aslında yani Avrupa’da da işlerin iyi gitmediğinin öncü bir göstergesi. Keza yine traktörde hem ihracatta hem iç pazarda daralma olduğunu görüyoruz. Burada da özellikle Türkiye pazarında tabi bir miktar finansmana erişimin geçmiş seneye göre kötüleşmesinin etkisi olduğunu da söylemem lazım.”

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.