DOLAR 38,0423 0.01%
EURO 43,2129 -0.2%
ALTIN 3.923,24-0,74
BITCOIN 32294600,44%
İstanbul
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

14 Nisan 2025 Pazartesi

Yerlilik payında tehike çanları!..

Yerlilik payında tehike çanları!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Buna göre, 2025 yılı ocak-mart döneminde  toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 azalarak 344 bin 120 adet oldu. Otomobil üretimi ise yüzde 7 geriledi ve 220 bin 927 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 352 bin 299 adedi buldu. Yılın ilk çeyreğinde ticari araç üretimi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında geriledi. Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 32, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 9 düşüş yaşandı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 65 seviyesinde gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 66, kamyon grubunda yüzde 47, otobüs-midibüs grubunda yüzde 60 ve traktörde yüzde 44 seviyesinde gerçekleşti.
 
Türkiye İhracatının %17’sini Otomotiv Sanayi Gerçekleştirdi!
Yılın ilk çeyreğinde otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 1 azalarak 254 bin 683 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde otomobil ihracatı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 azalırken, ticari araç ihracatı yüzde 2 oranında arttı. Traktör ihracatı ise 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 45 azaldı ve 2 bin 529 adet olarak gerçekleşti.
 
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 17 ile sektörel ihracat sıralamasında zirvedeki yerini korudu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği  (OİB) verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde toplam otomotiv ihracatı, 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 2 artarak 9,4 milyar dolar oldu. Euro bazında ise yüzde 1,4 artışla  8,6 milyar euro olarak gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 1, tedarik sanayi ihracatı ise yüzde 3 oranında arttı.
 
İç Pazar 2025 Yılının İlk Çeyreğinde 258 Bin Adet Oldu
2025’in ilk çeyreğinde toplam pazar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 azalarak 285  bin 818 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 4 oranında gerileme yaşadı ve 223 bin 793 adet oldu. Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla toplam ticari araç pazarında yüzde 16, ağır ticari araç pazarında yüzde 20, hafif ticari araç pazarında ise yüzde 16 daralma yaşadı. 2025’in ilk 3 aylık döneminde otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 32, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı ise yüzde 22 olarak gerçekleşti. Toplam taşıt pazarında yerli araç payı, geçen yılın ilk çeyreğine göre 2 puan düşerek yüzde 31 oldu.
 

Devamını Oku

Kullanıcılarını anlayan ve iletişim kuran otomobiller

Kullanıcılarını anlayan ve iletişim kuran otomobiller
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Japon kültürünün zarafetini teknolojik yeniliklerle buluşturan Lexus, sıra dışı konsept aracı LF-ZC’den esinlenen projelerini Milano Tasarım Haftası’nda sergiledi. LF-ZC’nin Black Butterfly (Siyah Kelebek) ismi verilen çift arayüzlü kokpitinden ilham alan enstalasyonlar ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Lexus’un Milano’daki varlığı, tasarım, sanat ve teknolojinin bir araya gelerek insanlık için daha iyi bir gelecek yaratabileceğini etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor.
Lexus’un gelecekteki mobilite vizyonu
Her zaman insan merkezli felsefeyi benimseyen bir marka olarak Lexus, otomobil kullanıcılarının araçlarla kusursuz bir uyum sağlayacak bir kokpit geliştirdi. Lexus’un Milano Tasarım Haftası’ndaki ana teması da, bu kokpitten ilham alan Japon kreatif ekipler SIX ve STUDEO tarafından hazırlanan “A-Un” adlı enstalasyon oldu. Bu çalışma, Lexus’un kabin teknolojisinden ilhamla geleceğin mobilitesine dair sezgisel ve duygusal bir anlatım sunuyor. Ziyaretçilerin kalp atışlarına tepki veren, bambu ipliklerle örülmüş dev kelebek ekranı, Lexus’un Black Butterfly (Siyah Kelebek) metaforu üzerinden insan ve toplum arasındaki sezgisel bağlara dikkat çekiyor. Lexus’un gelecekteki mobilite vizyonu, yalnızca komut alan araçlardan ziyade kullanıcılarının niyetlerini sezgisel olarak anlayan, onlarla sezgisel bir bağ kuran çözümler sunmayı hedefliyor. “A-Un”, bu vizyonu sanatsal bir deneyime dönüştürerek Lexus’un duygu, teknoloji ve estetik ekseninde nasıl bir gelecek hayal ettiğini gözler önüne seriyor.
Lexus’un desteklediği genç yetenekler Milano’da
Lexus, geleceğin mobilitesini ifade eden “A-Un” enstalasyonunun yanı sıra Lexus Tasarım Ödülleri’nden doğan üç çalışmadan oluşan Discover Together koleksiyonunu da Milano’da sergiledi.
Genç tasarımcıların oluşturduğu üç enstalasyon, Lexus’un felsefesi ve yeni nesil kokpit teknolojisinden esinlenen bir tema öne çıkıyor. Bunların ilki Japonya’dan Bascule Inc. tarafından geliştirilen ve “Earthspective” adı verilen çalışma oldu.

Devamını Oku

Dünyada 10. Avrupa’da 3. Olacağız!..

Dünyada 10. Avrupa’da 3. Olacağız!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yatırımlar…
Özellikle 2024 ve 2025’in ilk aylarında otomotiv sanayisine yönelik önemli yatırımların olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna tabi Temmuz 2024’te BYD ile başladık. Daha sonra Ford’un 2021’den bu yana biliyorsunuz 1,9 milyar Euro’luk bir yatırım paketi var. Bunun da 740 milyon Euro’sunu 2024 yılında gerçekleştirdi. Diğer taraftan Duster üretimi Oyak Renault’da başladı. Bu da 400 milyon Euro’luk bir yatırım. Tofaş’ta 2024’ün sonunda K0 ticari araç üretimi başladı, bu da 200 milyon Euro’luk. Diğer taraftan Hyundai Türkiye’de elektrikli araç yatırımına karar verdiğini açıkladı. Ve en son da mart ayında geçen ay, Chery yatırımı ilk defa kamuoyuna, Cumhurbaşkanımızla birlikte tanıtıldı. Kendilerine bir teşekkür belgesi de verildi. Dolayısıyla burda, aslında iki tanesi yeni oyuncu, diğerleri de mevcut OSD üyelerinin yaptığı yatırımlar var. O yüzden bunun da olumlu yansımalarını 2025 yılında otomotiv sanayisi rakamlarında göreceğiz.. Ama tabi burda az evvel kapasite hesabı yapmıştık, 2,2 milyonun üzerine 175 bin adet Togg, bu iki yeni fabrikanın da 150 biner veya 200 biner olduğunu varsayarsak da 300-400 bin daha ilave gelecek bunun üzerine, bu da demekki bizi 2,7-2,8 milyon gibi çok ciddi bir kurulu kapasiteye götürecek. Tabi hedefimiz de bu kurulu kapasiteyi ne kadar doldurabiliriz. Çünkü gerçekten de otomotiv sanayisinin Türkiye rakamlarında, ekonomisinde çok ciddi bir payı var. Bunu da göreceğiz.
 
Mart ayı raklamları…
Mart ayında baktığımız zaman geçen sene 137 bin adetlik imalata karşılık bu sene 124 bin adetlik imalat yaptık. Dolayısıyla üretimimizde yüzde 9’luk bir azalma var. Kapasite kullanımımız 84’ten 70’e indi ama -önceki aylarda toplam kapasite kullanımı 60-65 bandındaydı. Yani burada mart ayında 70’e çıktığını görüyoruz, dolayısıyla mart ayında bir toparlanma olduğunu söyleyebiliriz. İhracatımızda yüzde 5’lik bir artış var, 91 binden 96 bine adete çıktı. TİM verilerine göre ihracat tutarımızda da yüzde 9’luk bir artış var, bu da sevindirici. 3,2 milyar dolardan 3,5 milyar dolara çıktık. Keza yine pazarda da yüzde 7’lik bir artış yaşandı. Dolayısıyla mart ayı aslında satış anlamında iyi bir ay oldu. Üretimdeki düşüş de aslında bu mart ayına özgü. Çünkü bizim gördüğümüz ocak ve şubatta stoklardaki artışın mart ayında eritildiğini görüyoruz. Bu rakamların matematiğine baktığınız zaman aynı stok seviyesinde bu kadar üretim düşüşü olmaz. Ancak geçmiş aylardan elinizde stok varsa o stokların etkisiyle bu rakamlar buralara inebilir. Biz o açıdan mart ayını yukarıya doğru hareket eden bir ay olarak görüyoruz ve 2025’in de geri kalanı için de iyi bir sinyal bu.
 
Üretim ve kapasite…
Üç aylık toplamlara baktığımız zaman yine üretimin mart ayına paralel yüzde 9 aşağıda, kapasite kullanımımın yüzde 65, ama mart ayında yüzde 70 bu, o açıdan mart ayı önceki aylara göre, ocak-şubata göre kapasite kullanımı açısından iyileşmenin olduğu bir ay. Keza aynı şekilde ihracatta da adet bazında ilk 3 ayda aynıyken mart ayında yüzde 5’lik ihracat artışı var. İhracatın tutarı da TİM verilerine göre mart ayında 9, ilk 3 ayda 4 artışta. Böyle baktığımız zaman aslında otomotiv sanayi açısından ihracat, üretim rakamlarımızda mart ayı ile beraber bir iyileşmenin başladığını söyleyebiliriz. İç pazardaki yerli payında ise geçen sene rakamlarına paralel bir şekilde devam ediyor şu anda. Kapasite kullanımımız da mart ayında yüzde 70, ilk 3 ayda ise yüzde 65 mertebesinde.. Dolayısıyla kötüleşmiyor, sabit bir şekilde devam ediyor ama burda tabi özellikle kamyon ve traktör gruplarında kapasite kullanımının kötüleştiğini görüyoruz. Kamyonda yüzde 78’den yüzde 47’ye ki bu ağırlıklı olarak ihracat pazarları. Bu da iyi bir sinyal değil aslında yani Avrupa’da da işlerin iyi gitmediğinin öncü bir göstergesi. Keza yine traktörde hem ihracatta hem iç pazarda daralma olduğunu görüyoruz. Burda da özellikle Türkiye pazarında tabi bir miktar finansmana erişimin geçmiş seneye göre kötüleşmesinin etkisi olduğunu da söylemem lazım.
 
Bizim iddialı hedeflerimiz var.
Otomotiv sanayi olarak biz şimdi dünyadaki 14.lük pozisyonundan ki aslında 12’ydik, 13 olduk. 10.’luğa çıkma hedefimiz var. Kapasitemizi 2.5’e çıkaralım diyorduk onu zaten gerçekleştiriyoruz öyle duruyor. Şu anda zaten 2.2’deyiz. Üyelerimizle Togg’u koyduğumuz zaman 2.4. Evet şu da üretim kapasitemizi dolayısıyla birinci hedefi tutuyoruz. Bunları yaptığımız zaman dünyada 10. Avrupa’da 3 olacağız. Bunlar da erişilebilir hedefler. Yani Avrupa’nın 3. otomotiv ülkesi olmak son derece önemli bir hedef ihracatımızın 50 milyar dolarlara çıktığını göreceğiz. Bu yatırımlar adetler gerçekleştiği zaman. Bir de geride kaldığımız tabii alternatif yakıtların toplam üretimdeki payı. Şu anda %19’da. Biz bunun 2028’de %80’e çıkmasını hedeflemiştik ama şu anda, özellikle iklim hedefleri de Avrupa’da gevşerse yani daha ileri giderse, bunu da tekrar bir tartışmamız lazım. Bunun da belki bir revize etmemiz lazım. Şu anda gerçekçi gibi durmuyor ama 3. olmak Avrupa’da ve dünyada 10. olmak toplam araç üretiminde bizim için önemli hedefler. Bunların da arkasında duracağız.
 
Yerli payımız az…
Yani hem kapasite hem de proje. Şimdi yeni gelen oyuncu yalnızca fabrika kurmaya gelmiyor ki Türkiye’ye sonuçta. Burada üretim yapmak için geliyor yani yoksa fabrika kurup da bir şey olmuyor. Yani fabrika kurup imalat yapacaksın. Bir yandan işte 1.2 milyar dolar bu sene yatırım yapıldı otomotiv sanayinde. Önümüzdeki sene de bu yatırımlar devam edecek. Yani devam eden projeler var. Yani biz şimdi eksik yani kapasite kullanımı düşük olan firmalarımızın da yatırım yaptıklarını görüyoruz. Onlarda kapasitelerini doldurma yönünde hareket ediyorlar. Şimdi pazar açısından, pazarda şöyle bir sorun var, tabii onun altını çiziyoruz. Yani yerli payımız az.
 
El birliğiyle koruyup daha da büyütmeye çalışıyoruz
Kamudan beklentimiz şu daha bütünleşik bir bakış açısına ihtiyacımız var. Yani dediğim gibi buradaki sorunları doğru tespit edip, bizim ülke açısından bakanlıklarla birlikte ona bakmamız lazım. Yani nasıl daha verimli bir hale gelebiliriz onun üzerinde çalışmamız lazım bir, kamu zaten sanayi bakanlığı başta yerli sanayiyi destekliyor. Yani işte baktığımız zaman 2024 yılında uygulamaya alınan birçok tedbirin de yerli sanayi veya yerli yatırımları korumaya yönelik olduğunu görüyoruz. O açıdan kamuyla da otomotiv sanayi olarak yakın çalışıyoruz zaten onlarda. Herkes bu sektörün Türkiye için ne kadar önemli ve değerli olduğunu biliyor. Yani sonuçta bu sektörü herkes yani el birliğiyle koruyup daha da büyütmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla orada bir sıkıntımız yok.
 
 
PHEV paradoksu…
 
PHEV bu paradoksu bitirmez, PHEV’in kendisi bir paradoks. Müşteri kaynaklı, şu anda vergiler eşit 80 hepsi. Zaten PHEV’nin pazar payı işte sıfırdan 5’e geldi. O tabii ki vergi kaynaklı tamamen.
 
Amerika çok spesifik bir pazar.
Oradaki ürünler de farklı bize göre ama mesela traktör pazarı bir fırsat olabilir burada. Eğer şimdi mesela Avrupa’dan ABD’ye traktör varsa giden Türkiye’den göndermek avantajlı olabilir. İşte Çin’den giden traktör varsa şimdi, gönderemeyeceği için o zaman Türkiye avantajlı olabilir. Komponentlerde Türkiye avantajlı olabilir ama yani sonuçta bizim ihracatımızın %4’ü. Hani bunu iki katına çıkardık %8 oluyor yani etkisi çok büyük değil demek istediğim şey de yani.
 
Yatırımlar ve Satışlar…
Yatırımlar deyince bir Hyundai’nin açıklaması var tabi ama rakam olarak bir şey söylenmedi. Bir bilgimiz yok. Bir de tabii BYD’nin temel atma töreni olması lazım herhalde bir dönemde planda ona göreceğiz. Bir yandan da şimdi Ford Otosan’ın yatırımı yıllara yayılmış olarak devam edecek işte. K0’da TOFAŞ’ın yatırımları devam edecek.  Martta pazarın geçen seneye göre arttığını gördük. Tam tersine Türk müşterisi fiyatlar artar diye araç almaya odaklandı biraz. Mart ayı rakamları onu söylüyor. Pazar rakamlarında öyle bir şey gözükmüyor. Bizim bilgimizde hurda teşviki ile ilgili yeni bir konu yok.

Devamını Oku

Petlas’ın Kapadokya Lansmanının ardından…

Petlas’ın Kapadokya Lansmanının ardından…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

30 yılı aşkın bir süredir otomotiv gazeteciliği yapıyorum. Bu süre zarfında 1-2 kere Petlas’a ulaşmaya çalıştım. Güya yerli ve milli lastik üreticimizler ya? Markadan ses çıkmadı, bir kişi ile bile tanışamadım bunca yılda… PR şirketi ise Petlas konusunda iletişimi değil “iletişimsizliği” yönetiyor. Bunca yıldır benim edindiğim tecrübe bu. Neyse geçenlerde bizim info@otomobilgazetesi adresine Petlas’tan bir mail düştü. Bunca yıl sonra Petlas’tan lansman davetiydi bu… Ancak hitap şekli dikkatimi çekti. 30 yıl sonra gelen davet şöyle başlıyordu; “Sayın basın mensubu…” Bunda ne var diyeceksiniz? Davet isme veya yayına yapılır, belli ki PR şirketi elindeki içinde “oto” olan tüm maillere gönderdi bu 30 yıl sonra gelen daveti diye düşündüm. Basına ve yapılan davete saygısızlık bu… Ancak birçok önemli markanın iletişimini üstlenen Communication Partner’da özellikle otomotiv tarafında sadece bana değil birçok meslektaşıma saygısızca ve hadsizce davranan bir iletişimcinin özensizliği ve saygısızlığıydı bu. Yıllardır kimse haddini bildirmemiş o da aynı yerde kazık çakmanın rahatlığı ile kraldan daha kralcı oluvermişti işte… Adını özellikle yazmıyorum. Korkumdan falan değil. Bu konulardaki tavrımı sektörde herkes bilir. Bu ismi ve onun küstahlığa varan tavırlarını sadece PR şirketinin CEO’su Kerem Ayırtman veya Petlas’ın ilgili yönetici ile onlar isterse paylaşır konuşuruz.
Neyse, konumuza dönelim. Başı rezaletle başlayan Petlas’ın Kapadokya lansmanı başından sonuna kadar rezaletlerle geçmiş. “Geçmiş” diyorum çünkü ben, beni saygısızca davet eden bir şirketin davetine katılmam. Sağ olsun sayıları 65’i bulan mesleklaşım koştura koştura gitmişler.  Şu 30 yılda; bir kez bile haber için gazetecilerin karşısına çıkmayan, bir kez bile otomotiv mecralarına bir kuruşluk faydası olmayan, reklam vermeyen Petlas’ın lansmanı da arkadaşlarımın anlattıklarıyla kadarıyla şuana kadar yapılan en kötü lansmanlardan biri olmuş. “Haber” dedim de aklıma geldi. Petlas haber oldu aslında. Hani şu 2024 yılının Aralık ayında  Dubai’den İstanbul’a uçarken THY uçağını birbirine katan ve “Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Milyar dolarlık adamım. Türkiye’yi satın alırım diye bağıran” Petlas CEO’su  Abdulkadir Özcan haber olmuştu. Hani daha sonra da yalandan bir açıklama yaparak CEO ile yollarını ayırdıklarını açıklamışlardı. Yani “patron” kendini işten çıkartmıştı! Herkes saf ve salak, Petlas Yönetim Kurulu dâhilerden oluşuyordu ya? İşte o Petlas haberinden söz ediyorum…
Bu gün pazartesi günlük gazetelerde sosyal medyada falan otomotiv haberlerinin ağırlıklı olarak çıktığı bir gün. Bakalım oraya giden 65 arkadaşımızdan hangisi Petlas yetkililerine bu olayı sordu ve bugün haberleştirecek çok merak ediyorum?
Petlas ve PR şirketi 65 basın mensubunu davet etmiş de; acaba gazetecilikteki etik değerlere, son dönemde yaşanan hassas konulara neden dikkat etmediler acaba? Bir lansman işini bu kadar yüzlerine gözlerine bulaştıracak kadar acemi ve savruk olduklarını sanmıyorum. Türkiye’nin en önemli markalarına yıllardır başarıyla hizmet ettiklerini görüyorum. Peki otomotivde niye böyle pisleyip daha sonra da sıvıyorlar? İşte bu soruların yanıtı bende var. Ama ben bu soruların yanıtlarını PR şirketi ve marka yöneticileri sorumluları kendilerine versinler istiyorum. Beni bıraksınlar, 65 kişi içinden tecrübeli, akil 10 kişi ile konuşsunlar. Benim yukarıda yazdıklarımdan daha fazlasını dinleyeceklerdir…

Amacım bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek hiç değil… Sadece PR şirketinin de Petlas’ın da işini doğru yapacak insanlarla çalışmasını ve bir iş yapacaksa böylesine saygısızca yapılmamasını öğrenmeleri gerekiyor. Bunu da 65 davetli arkadaş yazamayınca da iş bana düşüyor…

Devamını Oku

Škoda, Yeni Enyaq ve Enyaq Coupé ile Elektrikli Mobilitede Yeni Bir Döneme Giriyor 

Škoda, Yeni Enyaq ve Enyaq Coupé ile Elektrikli Mobilitede Yeni Bir Döneme Giriyor 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Škoda, Avrupa’da büyük başarılar elde eden ve Türkiye’de satışa sunulmak için gün sayan Enyaq ailesini yenileyerek elektrikli mobilite stratejisinde yeni bir adım attı. Yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, markanın Modern Solid tasarım dilini benimseyerek daha çarpıcı bir görünüme, geliştirilmiş aerodinamik performansa ve sürdürülebilir malzemelere kavuştu. Yenilenen Enyaq ailesi, Mayıs ayından itibaren Türkiye yollarına çıkmaya başlayacak. 

2020 yılında Avrupa’da satışa sunulmasından bu yana 250 binden fazla kullanıcıya ulaşan Enyaq ve Enyaq Coupé, Škoda’nın elektrikli mobilitedeki öncü rolünü pekiştiriyor. Yenilenen Enyaq ve Enyaq Coupé ise, zengin standart donanımı, gelişmiş dijital teknolojileri ve ileri düzey sürüş destek sistemleriyle dikkat çekiyor.

Enyaq doğayla bütünleşti

Škoda, yeni Enyaq modelini Çek Cumhuriyeti’nde Güney Bohemya’nın doğal güzellikleri içinde yer alan Lipno’daki özel bir etkinlikle tanıttı. Bu benzersiz ortamda Enyaq’ın ileri teknolojileri sergilenirken doğayla uyumlu sıfır emisyonlu sürüş dikkat çekti.

Etkinliğin düzenlendiği bölge, Škoda’nın sürdürülebilirlik stratejisine vurgu yapıyor. Vltava nehrinin bir parçası olan ve Çek Cumhuriyeti’ndeki en büyük yapay göl olan Lipno rezervuarı, yenilenebilir enerjinin mobiliteye nasıl katkı sağlayabileceğini gözler önüne seriyor. Bölgede bulunan Lipno Hidroelektrik Santrali’nin günlük enerji üretimi, teorik olarak bir Enyaq 85 modelini yaklaşık 25 milyon kilometre boyunca çalıştırmaya yetiyor.

Bu etkileyici veri, yenilenebilir enerji kaynaklarının sürdürülebilir mobilite çözümlerindeki potansiyelini gösterirken, yeni Enyaq’ın çevre dostu özelliklerini de destekliyor. Škoda, bu etkinlik aracılığıyla yeşil mobiliteye olan bağlılığının altını bir kez daha çizdi.

Daha şık ve daha teknolojik bir tasarım

Škoda, tamamen elektrikli yeni Enyaq ve Enyaq Coupé modelleriyle markanın Modern Solid tasarım dilini bir üst seviyeye taşıyor. Sağlamlık, işlevsellik ve özgünlüğü bir araya getiren bu yeni tasarım dili, Škoda’nın ikonik tasarım çizgilerini modern bir şekilde yorumluyor.

Yeni Enyaq ailesinin tasarımını tanımlayan Tech-Deck ön yüz, parlak siyah yüzeyiyle dikkat çekerken, radar sistemi ve ön kamera gibi sensörleri de içerisine gizliyor. Bu bölümde öne çıkan bir diğer yenilik ise, LED’lerle aydınlatılan ışık şeridi oluyor. Tech-Deck ön yüzün üstüne entegre edilen LED şerit, LED Matrix farların üst bölümünü görsel olarak birbirine bağlayarak modern ve bütüncül bir görünüm sunuyor. Alt modüllerde konumlanan iki belirgin LED, Škoda SUV’lerinin karakteristik dört bölümlü far tasarımına yeni bir yorum getiriyor.

Yeni Enyaq’ın arka tasarımında da markanın dikkat çekici imza detayları korunuyor. Škoda yazısı zarif bir şekilde konumlandırılırken, C harfi formundaki arka LED ışıklandırmalar, yüksek görünürlükle estetik çekiciliği bir araya getiriyor.

Yeni Enyaq’ın aerodinamik yapısı, önceki modele kıyasla önemli iyileştirmeler içeriyor. Daha ince ve kaputla bir bütün gibi geçiş sağlayan Tech-Deck ön yüz, optimize edilmiş hava perdeleri, radyatör ile ızgara arasındaki boşluğun kapatılması ve yeniden tasarlanmış aerodinamik jantlar, Enyaq’ın hava sürtünme katsayısını önemli ölçüde düşürüyor. Škoda mühendisleri, uyguladıkları yeniliklerle Enyaq’ın sürtünme katsayısını 0.264’ten 0.245’e, Enyaq Coupe’nin ise 0.234’ten 0.225’e düşürerek markanın bugüne kadarki en aerodinamik otomobilini geliştirmeyi başardı. 

Bu iyileştirmeler, WLTP ölçümüne göre önemli bir menzil artışı getirdi. Buna göre Enyaq 60 versiyonunda menzil 416 km’den 437 km’ye (Coupe’de 446 km’ye), Enyaq 85 versiyonunda menzil 544 km’den 586 km’ye (Coupe’de 596 km’ye) , Enyaq 85x versiyonunda ise menzil 520 km’den 549 km’ye (Coupe’de 558 km’ye) yükseldi. 

Aerodinamik tasarımın mühendislik yenilikleriyle birleştiği yeni Škoda Enyaq, daha uzun menzil, daha düşük enerji tüketimi ve maksimum verimlilik sunarak elektrikli mobilitede yeni standartları belirliyor.

Yeni Enyaq ailesi, SUV ve SUV Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipiyle sunulmaya devam ediyor. Her iki modelin aks mesafesi 1 mm artarak 2,766 mm’ye ulaştı. Yeni Enyaq, 4,658 mm uzunluğu (+9 mm), 1,879 mm genişliği ve 1,622 mm yüksekliğiyle (+1 mm) daha iddialı bir duruş sergiliyor. Daha sportif çizgilere sahip Enyaq Coupé ise, 4,658 mm uzunluk (+5 mm), 1,879 mm genişlik ve 1,623 mm yükseklikle (+2 mm) dikkat çekiyor.

Yeni Škoda Enyaq ailesi, segmentinin ötesine geçen geniş iç hacmi ve optimize edilmiş sürüş dinamikleriyle konforu en üst seviyeye taşıyor. Enyaq modelinde 105,6 cm’lik ön baş mesafesi sunulurken, Enyaq Coupe modelinde bu değer 109,5 cm’ye yükseliyor.Her iki gövde tipinde de arka bölüm baş mesafesi 99 cm olarak sunulurken, yolcular için geniş, ferah ve konforlu bir yaşam alanı oluşturuluyor.

Bununla birlikte, 9,3 metrelik dönüş çapı, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti ve yüksek çeviklik sunarak Enyaq’ı segmentinde sınırları fark yaratan bir model haline getiriyor.

Škoda, Enyaq ile gelişmiş batarya seçenekleri ve yüksek hızda şarj imkanı sunuyor

Škoda, yenilenen Enyaq ailesiyle elektrikli mobilite alanında önemli yenilikler sunuyor. İki farklı batarya kapasitesi ve üç motor seçeneğiyle satışa sunulacak olan Enyaq modelleri, daha uzun menzil ve daha yüksek performans sağlıyor. Enyaq 60, Enyaq Coupe 60 ve Enyaq Coupe 85x modellerinden oluşan ürün gamı, uzun menzil, yüksek performans ve gelişmiş sürüş dinamiklerini bir araya getiriyor.

63 kWh bataryaya sahip Enyaq 60 ve Enyaq Coupe 60, arka aksta konumlandırılan 150 kW gücündeki elektrik motoruyla 310 Nm tork üreterek, dinamik ve verimli bir sürüş deneyimi sunuyor.

Ailenin en güçlü modellerinden  Enyaq Coupe 85x, 82 kWh bataryasını hem arkada bulunan ana elektrik motoruyla hem de ön aksta konumlandırılan ikinci bir elektrik motoruyla birleştirerek dört tekerlekten çekiş imkanı sağlıyor. Akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi, gücü ön tekerleklere dinamik olarak dağıtarak yol tutuşunu artırırken enerji verimliliğini de optimize ediyor. Enyaq 60 ve Enyaq Coupe 60 modelleri, 0’dan 100 km/s hıza 8,1 saniyede ulaşırken, 160 km/s maksimum hıza çıkıyor. Enyaq Coupe 85x ise 6,7 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlarken, 180 km/s maksimum hıza ulaşarak üstün performans sunuyor.

Yeni Škoda Enyaq Ailesi, gelişmiş batarya teknolojisi ve hızlı şarj çözümleriyle uzun yolculukları daha konforlu ve kesintisiz hale getiriyor. 558 kilometreden fazla menzil sunan 82 kWsa bataryaya sahip Enyaq Coupe, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini yalnızca 28 dakikada %10’dan %80’e ulaştırabiliyor.

446 kilometreden fazla menzil sunan 63 kWsa bataryaya sahip Enyaq ve Enyaq Coupe modelleri ise 165 kW maksimum şarj gücü ile yalnızca 24 dakikada %10’dan %80’e şarj edilebiliyor. Yüksek kapasiteli batarya yönetimi ve hızlı şarj desteği sayesinde Enyaq ailesi, daha uzun menzil, daha az bekleme süresi ve maksimum sürüş keyfi sunarak elektrikli mobilitede yeni bir standart belirliyor.

Kabinde üst düzey konfor ve yenilikçi tarz

Škoda, tamamen elektrikli yeni Enyaq ailesinde geniş iç hacim, yenilikçi tasarım ve gelişmiş donanımları bir araya getiriyor. Zarif ve ergonomik iç mekan tasarımı, sezgisel kontroller ve zamansız bir şıklık sunarken, yolculara konforlu bir sürüş deneyimi vadediyor. Yeni direksiyon simidi, geleneksel Škoda logosunun yerine marka adını taşıyan bir tasarıma sahip. 5,3 inçlik dijital kokpit ve 13 inçlik merkezi bilgi-eğlence ekranı Enyaq ailesinin standart donanımları arasında yer alıyor. Sürüş deneyimini bir üst seviyeye taşımak isteyenler için artırılmış gerçeklik destekli head-up display, sürüş dinamiklerini ön camayansıtarak maksimum güvenlik ve konfor sağlıyor. Gelişmiş bilgi akışı ve sezgisel kullanım sunan bu teknoloji, sürücünün dikkatini yoldan ayırmadan kritik bilgilere anında erişmesini mümkün kılıyor.

Yeni Škoda Enyaq, geniş ve ferah iç mekanıyla konforu en üst seviyeye taşırken, üstün bagaj kapasitesi ile markanın işlevselliğe verdiği önemi bir kez daha vurguluyor. Enyaq modeli 585 litre, Enyaq Coupe modeli ise 570 litre standart bagaj hacmi sunarak günlük kullanımda geniş bir yükleme alanı sağlıyor. Maksimum taşıma kapasitesine ihtiyaç duyulan durumlarda ise, arka koltuklar tamamen yatırıldığında Enyaq 1.710 litre, Enyaq Coupe ise 1.610 litre gibi etkileyici bir bagaj hacmine ulaşıyor. Geniş iç hacim, akıllı saklama çözümleri ve esnek kullanım imkanıyla Enyaq ailesi, hem şehir içi hem de uzun yolculuklarda maksimum pratiklik sunuyor.

Yeni Škoda Enyaq, altı farklı iç mekân tasarım seçeneği ile kişiselleştirilmiş ve estetik bir sürüş deneyimi sunuyor. Modern Solid tasarım dilini yansıtan Lodge İç Tasarım, turuncu emniyet kemerleri ve canlı renk detayları ile enerjik bir atmosfer yaratırken, sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. TechnoFil kumaş, %75 ECONYL ipliklerinden üretilmiş olup, geri dönüştürülmüş balık ağları, fabrika kumaş atıkları ve eski halılar gibi çevre dostu malzemeler içeriyor.

Lounge İç Tasarım, koyu gri Suedia döşemeler ve mikrofiber kombinasyonu ile zarif ve sade bir atmosfer sunarken, Suite İç Tasarım ise siyah deri ve kahverengi dikiş detayları ile sofistike bir görünüm sağlıyor. Çevre dostu malzemeleriyle öne çıkan Eco Suite versiyonu, zeytin yaprakları kullanılarak tabaklanmış cognac deri döşemeleri ile sürdürülebilir lüksü temsil ediyor.

Sportif bir tarz arayanlar için Sportline İç Tasarım, entegre başlıklı siyah Suedia spor koltuklar ve gri dikiş detayları ile dinamik ve güçlü bir duruş sergiliyor. 

Yeni Enyaq, farklı iç mekân seçenekleriyle her zevke ve ihtiyaca hitap eden premium bir deneyim sunuyor.

Günlük hayatı kolaylaştırmanın anahtarı Simply Clever

Yeni Škoda Enyaq, günlük yaşamı kolaylaştıran Simply Clever çözümleriyle kullanıcı odaklı inovasyonu bir adım ileri taşıyor. Bagaj bölümüne entegre edilen QR kod sayesinde sürücüler, kullanım kılavuzuna anında erişim sağlayarak her türlü bilgiye hızlıca ulaşabiliyor. Lastik diş derinliği ölçme fonksiyonuna sahip buz kazıyıcı, sürücü kapısında yer alan çevre dostu şemsiye ve ön koltuk sırtlarında bulunan özel telefon cepleri, akıllı tasarım detaylarıyla konforu artırıyor.

Bagaj alanında yer alan iki adet alışveriş çantası askısı ve tek dokunuşla kapanabilen bagaj örtüsü, kullanım kolaylığını desteklerken, geniş iç mekânı ve pratik depolama çözümleriyle Enyaq, sürdürülebilir malzemeler ve yenilikçi donanımlarıyla modern elektrikli mobilitenin yeni standartlarını belirliyor.

Gelişmiş standart güvenlik sistemleri

Škoda, yenilenen Enyaq ve Enyaq Coupé modellerinde aktif ve pasif güvenlik sistemlerini daha da ileriye taşıyarak üstün bir sürüş güvenliği deneyimi sunuyor. Gelişmiş sürüş destek sistemleriyle donatılan Enyaq, Adaptif Hız Sabitleyici, Şerit Değiştirme Sistemi, Şerit Takip Asistanı, Trafik Sıkışıklığı Asistanı, Proaktif Acil Durum Yardım Sistemi, Proaktif Yolcu Koruma Sistemi ve Yarı Otonom Araç Kontrolü gibi kapsamlı güvenlik teknolojileriyle her yolculukta maksimum güvenlik sağlıyor.

Gelişmiş sensör ve kamera sistemleriyle desteklenen bu yenilikçi güvenlik donanımları, sürüşü daha konforlu ve güvenli hale getirirken, olası riskleri önceden algılayarak proaktif koruma sağlıyor. Škoda Enyaq ailesi, sürücü ve yolcular için en yüksek güvenlik standartlarını sunarak, elektrikli mobiliteyi güvenle birleştiriyor.

Devamını Oku