DOLAR 38,2552 0.34%
EURO 43,8333 0.15%
ALTIN 4.075,240,33
BITCOIN 3210692-0,91%
İstanbul
14°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

20 Nisan 2025 Pazar

TÜİK verilerine göre elektrikli otomobil karnemiz nasıl?

TÜİK verilerine göre elektrikli otomobil karnemiz nasıl?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

– TÜİK verilerine göre, mart sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı elektrikli otomobillerin sayısı geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 120 arttı
– 2015’te yalnızca 565 olan trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı, mart sonu itibarıyla 200 bini geçti
– Martta, tescil edilen elektrikli otomobil sayısı, dizel ve LPG yakıtlı otomobilleri geride bıraktı

Türkiye’de trafikte bulunan elektrikli otomobillerin sayısı, mart sonu itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 120 artarak 218 bin 238 oldu.

Fosil yakıtların çevreye verdiği zararları minimize etmek amacıyla sanayiden hizmet sektörüne kadar birçok alanda “yeşil dönüşüm” hızlanırken, bu gelişmeler dünyanın önde gelen otomotiv şirketlerinin bu alandaki yatırımların daha da artmasını sağladı.

Dünyadaki bu dönüşüm, Türkiye’deki yatırımlara ve otomobil tercihlerine de yansıdı. Söz konusu araç sınıfında küresel bir oyuncu olmak amacıyla hayata geçirilen TOGG’a ek olarak, son dönemde özel sektör de elektrikli araç üretimine yönelik yatırımlara başladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen  bilgiye göre, karbon salınımının diğer yakıt türlerine göre daha az olduğu elektrikli araçların sayısı son 10 yılda önemli oranda arttı. 2015’te yalnızca 565 olan trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı, 2019’da ilk defa 1000’i geçerken, 2025’te ise bu sayı 200 bini geçti.

Trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı, 2024 sonu itibarıyla 183 bin 776 olurken, Mart 2025 itibarıyla 218 bin 238’e ulaştı. Söz konusu otomobil sayısı, geçen yıl marta göre ise yaklaşık yüzde 120 artmış oldu.

– Elektrikli araç sayısı, dizel ve LPG’yi solladı

Martta, trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yakıt türlerine göre dağılımı incelendiğinde, bunların yüzde 48,1’inin benzinli olduğu görüldü. Bu türü, yüzde 30,5 ile hibrit yakıtlı otomobiller izledi. Martta trafiğe kaydı yapılan otomobillerin içinde elektrikli oranı ise yüzde 12,9 olarak kayıtlara geçti.

Geçen ay sonu itibarıyla elektrikli araçlar, trafiğe kaydı yapılan dizel (yüzde7,6) ve LPG (yüzde 0,9) yakıtlı otomobilleri geride bıraktı. Martta, 12 bin 221 elektrikli, 7 bin 192 dizel ve 893 LPG yakıtlı otomobil trafiğe kaydedildi.

Devamını Oku

Türkiye İhracatının Lokomotif Dişlisi Yerli Yedek Parça Sektörüdür!

Türkiye İhracatının Lokomotif Dişlisi Yerli Yedek Parça Sektörüdür!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yedek parça sektörünün ihracat şampiyonu olduğunu söyleyen OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Belki bu çok fazla dillendirilmiyor fakat 40 milyar dolarla geçen yıl otomotiv sektörü ihracat şampiyonu oldu. Otomotiv denince maalesef son tüketicinin aklına sadece sıfır araçlar geliyor ve diyor ki işte ülkemizde araçlar üretiliyor ve 40 milyar dolar olan bir ihracat potansiyeline sahibiz. Hayır, kesinlikle böyle değil. Gerçek şu ki 40 milyar dolarlık otomotiv ihracatı içerisindeki en büyük pay 14 milyar dolarla yedek parça sektörünün. Dolayısıyla ülkenin lokomotif dişlisi biziz, yedek parça sektörü Türkiye’nin ihracat şampiyonudur” dedi. Jeopolitik yapılardaki değişimlerin sektörü derinden etkilediğini vurgulayan Ali Özçete, “Artık savaşların silahlarla değil ekonomik savaşlara dönüşmesi, sektör olarak bizi çok ciddi anlamda etkiliyor. Biz OSS olarak bu gidişata güçlü bir şekilde hayır diyoruz. Çünkü biz savaşın enstrümanı olan bir sektör değiliz. Ticari savaşlara göre ülkemizde ve dünyada yön bulmak istemiyoruz. Biz uzun vadeli planlar yapıp, uzun vadeli stratejiler belirleyip buna bağlı olarak konjönktürümüzü ayarlamak ve yatırımlarımızı buna göre planlamak istiyoruz” diye konuştu.
Otomotiv satış sonrası kanalındaki önde gelen ulusal ve uluslararası tedarikçiler, uluslararası ticari gruplar ve toptancı şirketlerin oluşturduğu Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), Aftermarket Zirvesi’ni ikinci kez İstanbul’da DasDas’ta gerçekleştirdi. Sektörün tüm unsurlarının yoğun ilgisi ve geniş çaplı katılımıyla gerçekleştirilen zirvede otomotiv endüstrisinde yaşanan köklü değişimin satış sonrası pazarına yansımaları ve sektörün karşılaştığı sorun ve problemlere çözüm önerileri masaya yatırıldı. Oturum üzerinden düzenlenen zirvede, birbirinden önemli isimler, sektörün geleceği ve otomotivdeki değişime nasıl ayak uydurulabileceği konularında detaylı sunumlar gerçekleştirdi.
Bağımsız yenileme pazarının en güçlü halkasıyız!
Maysan Mando Amortisörleri, Automechanika, Spazio Akıllı Depo Çözümleri, Mann+Hummel, Schaeffler ve ERD’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen zirvede 20 önemli isim konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılışında konuşan OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, zirveyle birlikte OSS Derneği’nin de 30’uncu yılını kutladığını kaydetti. 30 yılda sektörün önemli yol kat ettiğini söyleyen Ali Özçete, “30 yıl önce tahta raf aralarında sırtında yedek parça taşıyan insanlar, faks makinesinin başında sipariş gelmesini bekleyen satıcılar, diğer taraftan servis atölye hizmeti vermeye çalışan tamirhaneler varken bugün artık sektörümüz dünyaya entegre olmuş şekilde Türkiye geneline yayılmış, bütün teknolojik yatırım ve altyapılarını sağlamış bir düzeyde. Sektörümüz tabi ki sadece Türkiye’de değil dünyada da gelişiyor ve biz de dünyada gelişen sektöre beraber entegreyiz. Bağımsız yenileme pazarının en güçlü halkasıyız ve FIGIEFA Federasyonu’na da bağlı Türkiye’deki tek derneğiz. Bu bağlamda tüm faaliyetlerimizde bağımsız yenileme pazarı üzerine ve özellikle son tüketicinin çıkarına uygun hareket eden yaklaşımlar sergilerken aslında sektörümüzün de çok büyük bir değişimden geçtiğini hep birlikte gözlemliyoruz” dedi. Bağımlı yenileme pazarına hizmet eden yetkili servislere başka araç markalarının da yetkili servis hizmetlerinin verilmeye başlandığını ifade eden Ali Özçete, şöyle devam etti: “Ayrıca TS12047 belgesine sahip özel servisler artık garantisi devam eden araçlara da bakabilir hale geldi. Diğer bir taraftan araç üreticileri, kendi ürettikleri private label markalarla artık aftermarkette önemli oyunculardan bir tanesi. Diğer bir taraftan da dağıtıcılar, bu distribütörlerin bir parçası olarak da aynı zamanda aftermarket yedek parçasıyla OES yedek parça markalarını bir arada son tüketicinin hizmetine sunar hale geldi. Bu da artık değişen dünyada, değişen sektörde beraberinde yapının da çok hızlı bir değişim içerisinde olduğunu gösteriyor. Artık bağımsız ve bağımlı yenileme pazarı yerine gelecekte belki de yeni slogan sadece yenileme pazarı olacak. Dernek olarak biz bugüne değil yarınlara odaklanıyoruz.”
Savaşın enstrümanı bir sektör değiliz!
Yedek parça sektörünün ihracat şampiyonu olduğunu hatırlatan OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, “Belki bu çok fazla dillendirilmiyor fakat 40 milyar dolarla geçen yıl otomotiv sektörü ihracat şampiyonu oldu. Otomotiv denince maalesef son tüketicinin aklına sadece sıfır araçlar geliyor ve diyor ki işte ülkemizde araçlar üretiliyor ve 40 milyar dolar olan bir ihracat potansiyeline sahibiz. Hayır, kesinlikle  böyle değil. Gerçek şu ki 40 milyar dolarlık otomotiv ihracatı içerisindeki en büyük pay 14 milyar dolarla yedek parça sektörünün. Dolayısıyla ülkenin lokomotif dişlisi biziz, yedek parça sektörü Türkiye’nin ihracat şampiyonudur. Maalesef ki bu kadar güzel gelişimlerin içerisinde bizler işlerimize, gelişime, inovasyona odaklanırken jeopolitik yapılardaki değişimler, artık savaşların silahlarla değil ekonomik savaşlara dönüşmesi, sektör olarak bizi çok ciddi anlamda etkiliyor. Biz OSS olarak bu gidişata güçlü bir şekilde hayır diyoruz. Çünkü biz savaşın enstrümanı olan bir sektör değiliz. Kıtalararası gerçekleşen ticari savaşlardan biz etkilenmek istemiyoruz. Ticari savaşlara göre ülkemizde ve dünyada yön bulmak istemiyoruz. Biz uzun vadeli planlar yapıp, uzun vadeli stratejiler belirleyip buna bağlı olarak konjönktürümüzü ayarlamak ve yatırımlarımızı buna göre planlamak istiyoruz” diye konuştu.
Sektörün sorunları ve yol haritası değerlendirildi!
OSS Başkanı Ali Özçete’nin ardından Maysan Mando Satış ve İş Geliştirme Müdürü Vecibe Kaplan Arslan, Messe Frankfurt Mobilite ve Lojistik Başkan Yardımcısı Michael Johannes, Spazio Akıllı Depo Çözümleri Yurtiçi Satış Müdürü Uğur Yılmazer,   Mann+Hummel Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Direktörü Cemal Çobanoğlu ve Schaeffler Vehicles Lifetime Solutions Türkiye & Azerbaycan Satış Müdürü H. Ömer İren  açılış bölümünde mesajlarını katılımcılarla paylaştı. Ardından Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi Kurucu Başkanı Hakan Doğu, “Otomotivin Bugünü ve Yarını” isimli bir sunum gerçekleştirdi. Zirvenin devamında “Otomotivde Kadın” paneli gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü OSS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Beylem Leblebici Birsen’in üstlendiği panelde PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, İntermobil Yönetim Kurulu Başkanı Nadine Perahya ve MA-PA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Yeşim Keser konuşmacı olarak yer aldı.
Avrupa gündemi masaya yatırıldı!
İkinci Aftermarket Zirvesi’nin öğleden sonraki bölümü, “Dünyada ve Türkiye Ekonomisinde Neler Oluyor” isimli panelle başladı. Panelde usta gazeteciler Hakan Güldağ ve Vahap Muhyar konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ardından Frost&Sullivan Otomotiv Grubu Lideri Mubarak Moosa, “Otomotivde Satış Sonrası Pazarını Etkileyen Gelecek Trendler ve Fırsatlar” isimli bir sunum gerçekleştirdi. Zirvenin dikkat çekici oturumlarından biri de “AEMEA Bölgesinde Türkiye Etkisi” ismiyle düzenlendi. Moderatörlüğünü Groupauto Orta Doğu, Afrika ve Hindistan Bölge Direktörü Mesut Urgancılar’ın üstlendiği panelde Valeo Servis Amerika, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı H. Burak Akın, MAHLE Aftermarket GmbH Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Satış Müdürü (EMEA) Murat İnce ve Niterra Orta Doğu, Afrika, Avrasya Aftermarket Direktörü Tufan Baysal da konuşmacı olarak görüşlerini katılımcılarla paylaştı. İkinci Aftermarket Zirvesi’nin son bölümü ise Tarihçi, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın özel oturumuyla tamamlandı.
 
 
 

Devamını Oku

Toyota’da Avantajlı İlkbahar Servis Kampanyası Başladı 

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Toyota, yoğun kış aylarının ardından araçlarını ilkbahar ve yaz aylarına hazırlamak isteyenler için bakım kampanyasını başlattı. Kullanıcıların araçlarına en iyi şekilde bakmalarını sağlayacak “İlkbahar Servis Kampanyası”, Türkiye genelinde yayılmış 65 Toyota Yetkili Servisi’nde 31 Mayıs tarihine kadar geçerli olacak.

Kampanya kapsamında Fren Balata ve Diskleri, Amortisörler, Silecekler ile Debriyaj Setlerinde yüzde 25 indirimden yararlanılıyor. Hayatı kolaylaştıran ve pratikliği artıran Taşıma Aksesuarları ise yüzde 15 indirim ile alınabiliyor.

Bununla birlikte 3 yaş ve üzeri modellerde Toyota Orijinal Motor Yağı, Yağ Filtresi ve Aküler yüzde 20 indirimli sunulurken bakım işçiliği ise yüzde 15 indirimli olarak uygulanıyor.

Bakım ile birlikte 10 yıla kadar ücretsiz garanti

Toyota’nın sektöre öncülük eden Toyota Garanti ON programı, periyodik bakımını Toyota Yetkili Servisleri’nde yaptıran kullanıcılarına ücretsiz garanti uzatma avantajı da sunuyor. Hem binek hem de ticari Toyota araçlar için geçerli olan Toyota Garanti ON sayesinde, periyodik bakımını Toyota Yetkili Servisleri’nde yaptıran kullanıcılar, gerekli şartları sağlamaları durumunda araçlarını 10 yaşa veya 160.000 km’ye kadar kapsayan ücretsiz, araç modeline göre 1 yıl / 15.000 km ya da 1 yıl / 10.000 km ek garanti sistemine dahil edebiliyorlar.

Bununla birlikte Toyota Garanti ON programı, sadece sıfır araç sahipleri için değil ikinci el Toyota kullanıcıları için de geçerli. Toyota, bu uygulamayla yalnızca orijinal parça ve uzman işçilik güvencesi sunmakla kalmıyor, kullanıcılarına yıllar boyu süren ek koruma da sağlıyor.

Devamını Oku

Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé ve Yeni BMW X3 Yollara Çıktı

Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé ve Yeni BMW X3 Yollara Çıktı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW’nin performansı ve gündelik konforu bir araya getiren Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé modeli ve sportif detaylarıyla öne çıkan çok yönlü SAV modeli Yeni BMW X3, Batman – Mardin rotasında düzenlenen özel bir etkinlikle tanıtıldı. Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé, Sport Line tasarım seçeneğiyle 2.952.700 TL, M Sport tasarım seçeneğiyle 3.169.400 TL liste fiyatıyla; Yeni BMW X3 ise 6.343.700 TL liste fiyatıyla Borusan Otomotiv Yetkili Satıcılarında satışa sunuluyor.

Batman ile Mardin arasındaki benzersiz bir rotanın eşlik ettiği lansmanda konuşan Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, başarıyla kapattıkları 2024’ün ardından yeni yıla da yüksek bir performansla girdiklerini belirterek, 2024 ve 2023 ile birlikte son 2 yılda 960 bin bandına gelen satışlarla binek otomotiv pazarı geçtiğimiz 10 yıllık ortalamanın yüzde 50 üzerinde bir seviyeye oturdu. Premium segmentin toplam satışlardan aldığı payın ise yüzde 9,5’e yükseldiğini görüyoruz. 2024 yılında kurlardaki yatay hareket, sektöre yeni giren markalar, GSR regülasyon geçişi gibi etkilerle başlayan ve yıl sonuna kadar aralıklarla devam eden kampanyalar sayesinde, otomobil fiyatları yüksek enflasyona rağmen cazip seviyelerde tutulabildi. Bunun neticesinde de otomobile olan talep yıl boyunca yüksek kaldı ve binek otomobil satışları milyon seviyesine yaklaşırken, binek ve hafif ticari toplamı ise 1.3 milyona ulaşarak tüm zamanların zirvesini gördü. 2024 yılında elektrikli otomobil satışları 99 bin 500 adet olurken yeni bir rekor kırıldı.

‘Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon Dönüşümünde Öncü Olmak’ vizyonumuz paralelinde; BMW Group’un Türkiye distribütörü Borusan Otomotiv olarak, 2024 yılında 10.181 elektrikli BMW ve 3.635 elektrikli MINI satışı ile elektrikli otomobil pazarında ikinci sırada yer aldık. Borusan Otomotiv olarak toplamda 13.816 adetlik elektrikli otomobil satışıyla pazardan yüzde 14’lük pay elde ettik. BMW satışlarımızın yüzde 39,5’i, MINI satışlarımızın ise yüzde 76,4’ü tamamen elektrikli modellerden oluştu ve bu rakamlarla oran olarak dünyada BMW Group’un en çok elektrikli otomobil satan ilk üç ülkesinden biri olduk. Diğer taraftan, 25.784 adetlik BMW satışıyla 2024 yılında da ‘Dünyanın En Büyük BMW Distribütörü’ olma unvanımızı koruduğumuz için ayrıca gururluyuz.” dedi.

2025 yılının gerçekleşmelerine baktığımızda ise yeni ÖTV düzenlemesi doğrultusunda hibrit ve elektrikli modellerin toplam içindeki oranının hızla yükselmeye devam ettiğini söyleyen Tiftik, “Bu trendin 2025 yılı boyunca sürmesini bekliyoruz” dedi. “Diğer taraftan 2025 yılı otomotiv sektöründe düşen marjların dengelenebilmesi açısından verimliliğin daha da fazla önem kazanacağı bir dönem olacak. Sektörün sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm alanındaki yatırımlarını hızlandıracağını söylemek mümkün. Biz de bu sürece uyumlanmaya, dijital altyapılarımızı güçlendirmeye, yapay zeka kullanımını artıran çözümler üretmeye devam ediyoruz.” diye belirtti.

Lansmanları yapılan modellerle ilgili de konuşan Tiftik, “Yeni BMW X3, tamamen yenilenen gövdesiyle segmentinde lüksü yeniden tanımlayan ve BMW’nin kendine has saf sürüş keyfini SAV özellikleriyle başarılı bir şekilde birleştiren bir model olarak ürün yelpazemize katıldı. Ayrıca, Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé yüksek performanslı mild hybrid-benzinli motoruyla sürüş keyfini kompakt sınıfta sunmaya devam edecek. Tasarım, performans ve teknolojik yenilikler açısından müşterilerimizin beklentilerine en iyi şekilde yanıt verecek Yeni BMW X3 ve Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupémodellerimizin ilgiyle karşılanacağına inanıyoruz.” dedi.

Üstün Performans, Maksimum Konfor: Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé:

Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé’nin 1.5 litre hacmindeki mild hybrid-benzinli motoru 170 beygir maksimum güç ve 280 Nm maksimum tork üreterek 0’dan 100 km/s hıza sadece 7.9 saniyede ulaşıyor.

Yüksek performanslı mild hybrid-benzinli motoru ile BMW’nin geleneksel saf sürüş keyfini kompakt sınıfta sunmaya devam eden Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé, 100 km’de ortalama 5.8 litre yakıt tüketimiyle güçlü ve ekonomik bir performans sunuyor. Aynı zamanda önceki jenerasyona kıyasla geliştirilmiş ön aks, fren ve amortisörler sayesinde üstün performansını daha çevik bir sürüşle birleştiriyor.

Ön kısımda farların altındaki radyatör ızgarası genişleyen ve tasarımı daha dikey çizgiler halinde yenilenen Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé’nin alt hava girişi de daha geniş bir yapıyla sunularak ön tasarımı yeniden yorumlandı.

Arka kısım, yalnızca birkaç çizgiyle bölünen geniş yüzey yapısıyla modern ve güçlü bir görünüm kazanırken far tasarımı, Yeni 1 Serisi ile aynı olacak şekilde çentikli ve daha düz formda yenilendi. Ek olarak egzoz çıkışları da arka tasarıma görünmez biçimde entegre edilerek Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé’nin sportif ve şık detayları tamamlandı.

Kusursuz görünümüyle fark yaratan Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé, Sport Line ve M Sport olmak üzere iki tasarım paketiyle sunuluyor.

Genişliği 1.800 mm, dingil mesafesi 2.670 mm olan Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé, bir önceki versiyonuna göre 20 mm artan uzunluğu ve 25 mm artan yüksekliğiyle de dikkat çekiyor.

Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé, standart olarak sunduğu üst düzey donanımlarıyla yolculuklarda güvenlik ve konforu maksimuma çıkarıyor. BMW Live Cockpit Plus’ın tamamen dijital 10.25 inç Gösterge Ekranı ve yüksek çözünürlüklü 10.7 inç Kontrol Ekranı ile sürücüye göre özelleştirilmiş bir deneyim sunulurken Adaptif LED Farlar, zorlu yol koşullarında bile görüş açısını en iyi şekilde aydınlatarak sürüş güvenliğini artırıyor. Dar alanlarda manevra yapmayı kolaylaştırmasının yanı sıra otomatik park fonksiyonu ve geri sürüş asistanı da içeren Park Asistanı ile önden çarpışma uyarısı, şerit terk uyarısı, şerit değiştirme uyarısı ve çapraz trafik uyarısını içeren Sürüş Asistanı keyifli ve güvenli yolculuk deneyimini bir arada sunuyor. 

Ayrıca; Elektrikli Ön Koltuklar ve Hafızalı Sürücü Koltuğu, Panoramik Cam Tavan ve Güneş Korumalı Arka Camların yanı sıra 2 Bölgeli Otomatik Klima da Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé’nin öne çıkan standart donanımları arasında yer alıyor.

360° görüş açısı sağlayan kamera düzeni, manevra asistanı ve gelişmiş geri sürüş asistanı ile park işlemini çok daha konforlu hale getiren Park Asistanı Professional ve 210 km/s hıza kadar aktif direksiyon müdahalesiyle otomobili şeridin ortasında tutan ve öndeki otomobil ile mesafeyi seçili ayara göre otomatik yöneten Sürüş Asistanı Professional ise Donanım Paketi Professional’e ek donanım olarak seçilebiliyor.

Sportif Tasarım, Saf Sürüş Keyfi: Yeni BMW X3:

Yeni BMW X3 20d xDrive’ın 2 litre hacmindeki mild hybrid-dizel motoru 197 beygir maksimum güç ve 400 Nm maksimum tork üreterek 0’dan 100 km/s hıza sadece 7.7 saniyede ulaşıyor.

Yüksek performanslı mild hybrid-dizel motoru ile karakteristik X sürüş dinamiklerini kullanıcılarıyla buluşturan Yeni BMW X3 20d xDrive, 100 km’de ortalama 6.5 litre yakıt tüketimiyle dikkat çekiyor.

Dikey ve çapraz çıtalara sahip yeni BMW Böbrek Izgaraları ile ön tasarımda fark yaratan Yeni BMW X3 20d xDrive, BMW Iconic Glow kontur aydınlatması ve 21 inç boyutuna varan jantlarıyla sportif ve şık detayları bir araya getiriyor. Yeni BMW X3 20d xDrive’ın tipik X oranlarına sahip monolitik tasarımı ise karizmatik bir görünümü beraberinde getiriyor. Keskin hatlarıyla dikkat çeken arka tasarım, yeniden tasarlanan T şeklinde arka aydınlatmalar ve parlak siyah difüzöre sahip arka tampon ile tamamlanıyor.

Yeni BMW X3 20d xDrive’da, QuickSelect özellikli BMW İşletim Sistemi 9’a sahip BMW Kavisli Ekran teknolojiyi konforla buluştururken kapı kenarlarındaki ambiyans aydınlatması ile sarmal oluşturan BMW Interaction Bar, modelin estetik detaylarını öne çıkarıyor. Yeniden tasarlanan düz tabanlı sportif M Deri Direksiyon ve klima menfez tasarımı ise iç tasarımda daha sportif bir görünüm sunuyor.

M Sport tasarım paketiyle sunulacak Yeni BMW X3 20d xDrive modelinde; tamamen dijital 12.3 inç Gösterge Ekranı’nın yanı sıra yüksek çözünürlüklü 14.9 inç Kontrol Ekranı ve Head-Up Display projektörünü içeren BMW Live Cockpit Professional, öndeki araçlarla olan mesafeyi sürücü tarafından ayarlanan seviyede otomatik olarak koruyan Stop&Go Fonksiyonlu Active Cruise Control ve Şerit Takip Asistanı’nı içeren Sürüş Asistanı Plus, Harman Kardon Ses Sistemi, fiziksel anahtarın mobil cihazla eşleştirilmesi sayesinde otomobilin açılıp çalıştırılmasını sağlayan Digital Key Plus özellikli Konfor Erişim Sistemi ve Hırsızlık Önleme Kayıt Sistemi özellikli Alarm Sistemi gibi gelişmiş donanımlar standart olarak yer alıyor. Otomobilin çevresinin 3 boyutlu görüntüsünü doğrudan kontrol ekranına ileten Park Asistanı Plus donanımı ile birlikte Sürüş Kaydedici ve My BMW mobil uygulaması aracılığıyla 3D Uzaktan İzleme özellikleri de otomobilde mevcut hale geliyor.

Ayrıca Arka Cam Perdeleri, Kablosuz Şarj Haznesi, Panoromik Cam Tavan, Güneş Korumalı Arka Camlar, BMW Iconic Glow Böbrek Izgaraları, Adaptif LED Farlar ve Otomatik Uzun Far Fonksiyonu, 3 Bölgeli Otomatik Klima gibi gelişmiş donanımlar da Yeni BMW X3 20d xDrive’ın yüksek standart donanım seviyesini oluşturuyor.

Isıtmalı Ön ve Arka Koltuklar, 210 km/s hıza kadar aktif direksiyon müdahalesiyle otomobili şeridin ortasında tutan Sürüş Asistanı Professional ve My BMW mobil uygulaması üzerinden park etme imkanı tanıyan Park Asistanı Professional’ın yanı sıra Isıtmalı Direksiyon ve Mavi Kaliperli M Sport Fren Diskleri opsiyonel olarak tercih edilebiliyor.

M Emniyet Kemerleri, M Shadow Farlar ve M Sport Fren Diskleri, Parlak Siyah Shadow Kaplama ve Iconic Glow Böbrek Izgaraları ile otomobile sportif bir karakter kazandıran M Sport Pro da Yeni BMW X3 20d xDrive’da opsiyonel olarak sunuluyor. 

Devamını Oku

Alfa Romeo’dan 115’inci Yıla Özel Logo

0

BEĞENDİM

ABONE OL

24 Haziran’da 115’inci yaşını kutlayacak olan Alfa Romeo’nun, bu unutulmaz dönüm noktasına özel bir logo tasarlandı. Özel logo; etkinliklerde, rallilerde ve özel ürünlerde kullanılmak üzere dünya çapındaki 250’den fazla Alfa Romeo kulübüyle ve tüm “Alfisti” ile paylaşıldı.

Markayla tutkulu hayran kitlesi arasındaki derin bağı da temsil eden özel yıl dönümü logosu, İtalyan ruhuna, stiline ve sportif geçmişine bir saygı duruşu niteliği taşıyor.

115 Yıllık Yolculuk: Alfa Romeo Ruhunu Yansıtan Logo

Alfa Romeo’nun 115’inci yıl dönümü logosu, markanın mirasını geçmiş, bugün ve geleceği bir araya getiren çağdaş bir tasarımla kutluyor. “115” rakamının yukarıya doğru eğimli yerleşimi, markanın DNA’sında yer alan yenilikçilik ve ilerleme tutkusunu simgeliyor. Kompozisyonun odak noktası olan “5” rakamı, markanın tarihi ve ikonik simgesi Biscione* tarafından çevreleniyor. Bu görünüm görsel ve sembolik bir öğe olarak derinlik ve üç boyutluluk hissi yaratıyor.

Siyah rakamlarla Alfa kırmızısı arasındaki güçlü kontrast, Alfa Romeo’nun tutkuyu, sportifliği ve İtalyan stilini yansıtan kimliğini anımsatıyor. Biscione’nin varlığı ve grafik yapısı ise geçmişteki kutlama logolarına bir saygı duruşu niteliğinde; ancak bu kez minimalist ve çağdaş bir yaklaşımla yeniden yorumlanmış haliyle karşımıza çıkıyor.

İki Tarihi Zafer, Tek Ruh

Alfa Romeo’nun 115’inci yıl dönümü, markanın en özgün ruhunu yansıtan ve efsanevi kimliğini kolektif hafızada şekillendiren iki tarihi olayla çakışıyor.

İlki, 12-13 Nisan 1930 tarihlerine uzanıyor: Motor sporlarının simgesi haline gelen Mille Miglia yarışında, Tazio Nuvolari ve Giovanni Battista Guidotti tarafından kullanılan Alfa Romeo 6C 1750 Gran Sport #84, büyük bir zafer kazandı. Bu yarış, Nuvolari’nin Mille Miglia’daki ilk galibiyetiydi. Aynı zamanda bu zorlu ve uzun parkurda ilk kez ortalama 100 km/s hız sınırı aşıldı. Bu unutulmaz başarı, markanın teknik mükemmeliyetini ve önde gelen isimlerinin azmini tescilledi. Alfa Romeo, o yılki yarışta sahneyi domine ederek genel sıralamada ilk dört sırayı aldı. Bundan sadece birkaç yıl önce ise 15 Nisan 1923’te, tarihe geçecek başka bir olay yaşandı: Targa Florio’da, Ugo Sivocci, gövdesinde ilk kez Quadrifoglio (dört yapraklı yonca) sembolü taşıyan Alfa Romeo RL TF ile zafere ulaştı. Uğur getirmesi amacıyla eklenen bu küçük yonca amblemi, kısa sürede markanın en yüksek performanslı otomobilleriyle ve cesaret dolu başarılarıyla özdeşleşen bir simge haline geldi. Alfa Romeo’nun karakterini tanımlayan hız ve cesaret değerlerini kalıcı olarak temsil etmeye başladı.

2025: Tarihin Senfonisi

Alfa Romeo’nun 115’inci yıl dönümü, 2025 yılında kutlanan diğer önemli modeller ve sportif başarılarla iç içe geçerek çok daha anlamlı bir hâl alıyor. Örneğin, tam 100 yıl önce efsanevi Alfa Romeo GP Tipo P2, ilk Dünya Otomobil Şampiyonasını kazanarak uluslararası pistlerde büyük bir iz bıraktı. Bu zaferde, tasarım dehası Vittorio Jano ve dönemin yetenekli pilotları Antonio Ascari ile Gastone Brilli-Peri gibi isimler, Alfa Romeo’yu dünya otomotiv elitleri arasına taşıyan unutulmaz bir sezona imza attı.

Bu yıl aynı zamanda, 1949 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ve seri üretime giren ilk Alfa Romeo modeli olan 1900’ün 75. yıl dönümünü; Formula 1’in ilk sezonunda şampiyon olan, Tipo 158 “Alfetta” ve direksiyonunda yer alan F1 tarihinin ilk dünya şampiyonu Nino Farina ile elde edilen büyük zaferin de yıl dönümünü ifade ediyor. Bu başarı, markanın teknik ve sportif mükemmeliyetinin bir başka güçlü simgesi. 2025 yılında ayrıca, 1955 Torino Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Giulietta Berlina –İtalyanların günlük hayatına zarafet ve dinamizm katmış bir model– ve 1965 Amsterdam Otomobil Fuarı’nda tanıtılan, yarış dünyasının “kutsal canavarı” sayılan, sayısız zafer kazanmış Giulia Sprint GTA da kutlanacak modeller arasında yer alıyor.

Bunlara ek olarak, 1975’te 33 TT 12’nin Dünya Markalar Şampiyonluğu zaferi ve on yıl sonra, 1985’te Alfa 75’in tanıtımı –Alfetta platformunda üretilen son seri üretim model olarak– yılın öne çıkan dönüm noktaları arasında bulunuyor.

Kısacası, yaşanan tüm bu kutlamalar bir rastlantı değil; tarihin olağanüstü bir senkronizasyonunu oluşturuyor. 

Alfa Romeo markası, 115 yıldır zamanın izinden gitmedi; zamana meydan okudu. Ve bugün, her zamankinden daha çok, onu ikonik kılan azim ve tutkuyla geleceğe doğru ilerliyor.

* Alfa Romeo logosunda yer alan taçlı dev yılan figürü.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.